TV yorumcusu Rasim Ozan Kütahyalı son dönemlerde dikkat çeken açıklamalarda bulunuyor.
Kütahyalı son olarak 30 Ekim'de sosyal medyadan bir mesaj paylaştı ve "Şu an mutlak bir totaliter diktatörlük yetkisine ve gücüne sahip, hiçbir konuda önünde engel bulunmayan sınırsız otoritesi olan bir Türkiye Cumhuriyeti Devleti var" dedi.
Kütahyalı, "Erdoğan ve Bahçeli anlaştıktan ve uzlaştıktan sonra yapamayacakları hiçbir icraat yok. İsterse 80’de gidebilecek isterse 400’e basabilecek bir motor gücü gibi mevcut Devlet… İsterse her belediyeye kayyum atar, isterse Selahattin Demirtaş’ı hemen serbest bırakır, isterse Abdullah Öcalan’a Bahçeli’nin ifade ettiği yolu açar, Öcalan Ankara’ya gelir DEM grubunun başına geçer…" ifadelerini kullandı.
DEVLETİN HANGİ TAVRI ALMASINI İSTİYORSUNUZ?
Rasim Ozan Kütahyalı sosyal medyadan yaptığı paylaşımda şu ifadeleri kullandı:
Şu an mutlak bir totaliter diktatörlük yetkisine ve gücüne sahip, hiçbir konuda önünde engel bulunmayan sınırsız otoritesi olan bir Türkiye Cumhuriyeti Devleti var… Türk tarihinde hiçbir zaman böyle limitsiz bir Devlet olmadı… Limit yok, sınır yok. Erdoğan ve Bahçeli anlaştıktan ve uzlaştıktan sonra yapamayacakları hiçbir icraat yok. İsterse 80’de gidebilecek isterse 400’e basabilecek bir motor gücü gibi mevcut Devlet… İsterse her belediyeye kayyum atar, isterse Selahattin Demirtaş’ı hemen serbest bırakır, isterse Abdullah Öcalan’a Bahçeli’nin ifade ettiği yolu açar, Öcalan Ankara’ya gelir DEM grubunun başına geçer…
Şu an mesele şu: Devletin hangi tavrı almasını istiyoruz? Yumuşak mı, sert mi? Yavaş mı hızlı mı?
Devlet’i kimin yöneteceği anlamında Türkiye şu an seçimsel bir demokrasi değil, rekabetçi otoriter rejim de değil. Tam anlamıyla hegemonik bir rejim.
Mevcut siyasal rejimi anlamadan ve ne olduğunu bilmeden, bunu benim gibi çırılçıplak ortaya koymadan “Ben muhalifim” demek ancak sizi rejimin elemanı yapar. “Ahmet Özer’e yapılana karşıyım” demek “Katliamlar da ne kötü be birader” diyen İsmet Özel mısrası gibi ancak ironi olabilir.
Zaten “Ben muhalifim” diyenlerin yüzde 95’inin kaderi mevcut sistemin mecburi hizmetlisi olmaktan başka işe yaramıyor.
Nasıl bir ülkede ve devlet düzeninde yaşadıklarını hala bilmedikleri ve anlamadıkları için çok samimi arzu etseler bile bu rejimin muhalifi olamıyorlar… Bugünkü Türkiye’yi anlamak ve kavramak çok zor, onu da kabul ediyorum.
ERDOĞAN VE BAHÇELİ'NİN GÜCÜ...
Rasim Ozan Kütahyalı, "Recep Tayyip Erdoğan ile Devlet Bahçeli'nin birliktelik gücü Fatih Sultan Mehmet, Kanuni Sultan Süleyman, Yavuz Sultan Selim ve Atatürk'ten de yüksektir. Türkiye bu durumda şu an. Cumhuriyet, demokrasi, hukuk devleti kavramıyla konuşmak elektrikli araba Togg'u şanzıman ustasına götürmeye benzer." dedi.
Kütahyalı, bu paylaşımına karikatürle tepki gösteren bir kullanıcıya ise çok sert çıktı ve hakaret etti "Sizler mevcut rejimin muhalifi değil, maalesef kullanışlı aptal köpeklerisiniz." ifadelerini kullandı.
APTAL KÖPEKLERSİNİZ...
Kütahyalı şu paylaşımda bulundu:
Benim akılsız ve şuursuz Kemalist mümin kardeşim, bir küçük nebze teşhis yeteneğin olsa bir Kemalist olarak şu an hem Tayyip Erdoğan’ın hem de Devlet Bahçeli’nin hem köpeği hem de kölesi haline düştüğünü anlardın. Sizler mevcut rejimin muhalifi değil, maalesef kullanışlı aptal köpeklerisiniz. Sizi bir köpek ve köle olmaktan kurtarma derdi olanları da anlamıyorsunuz. Erdoğan’a şahsi nefret duymanız bugünkü siyasal rejimi ayakta tutan sütunlardan birinin Kemalistler olduğu gerçeğini değiştirmiyor. Ahmet Özer eğer Kürtçü değil de sizin gibi Atatürkçü olsaydı tutuklanmazdı ve yerine Metin Feyzioğlu-Sinan Oğan benzeri kayyum atanmazdı Bu rejimin paydaşı olan Kemalistler isteseler bile Tayyip Erdoğan’ın muhalifi olamazlar. Ben size gerçekleri söyleyen tek popüler yazar kaldım. Hiçbir muhalif aydın ve siyasetçi size gerçekleri söylemiyor. Ama kafanız öyle çalışmıyor ki hakikatleri anlatmayı bile yalamak olarak anlıyorsunuz.