AK Parti Merkez Karar ve Yönetim Kurulu (MKYK) Toplantısı'nda Teşkilattan Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Erkan Kandemir, kongre hazırlıklarıyla ilgili yapacağı sunumda, bu sürece ilişkin yürütülecek takvimi sundu.
Planlanan kongre takvimine göre, eylül ayının son haftası ya da ekim ayının başında mahalle ve köylerde delege seçimleri olacak. Kasım başında nüfusu 5 binin üzerindeki beldeler ve ilçelerin kongreleri yapılacak. Yeni yılın başında il kongrelerinin yapılması planlanırken, 8. Olağan Büyük Kongre’nin ise mayıs ayında olacağı dile getiriliyor.
YÜZDE 60’LIK DEĞİŞİM
AK Parti kulislerinde, kongrede Erdoğan’ın yönetimde yüzde 60’tan fazla bir değişim yapacağı ifade ediliyor. Erdoğan’ın A Takımı olan MYK’da birçok genel başkan yardımcısını değiştirebileceği, yerlerine ise güçlü siyasi söylemleriyle ön plana çıkan ve yeni parti politikası üretmede daha etkili ve aktif görev alabilecek isimlere görev verebileceği aktarılıyor. Yine, kongrede İstanbul ve Ankara’nın da aralarında olduğu bazı önemli şehirlerde, il başkanları ve teşkilatlarının değişebileceği ifade edildi.. Erdoğan’ın bu sürece ilişkin adımlarını, acele etmeden, kapsamlı ve ince eleyip sık dokuyarak atacağı aktarılıyor.
ÇELİK SÜRECİ ANLATTI
Cumhurbaşkanı Erdoğan başkanlığında toplanan AK Parti MKYK toplantısı sona erdi. AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Ömer Çelik, basın toplantısında açıklamalarda bulundu.
Ömer Çelik, şu ifadeleri kullandı:
MART SONUNDA BÜYÜK KONGRE TAKVİMİ BELLİ OLACAK
Kongre süreci ile ilgili MKYK'mıza teşkilat başkanımız Erkan Bey tarafından kapsamlı bir sunum yapıldı. Bu takvimin Mart sonuna kadar yetiştirilmesi bekleniyor. Mart sonunda büyük kongre ile ilgili takvim netleşecek. 21 Eylül itibariyle delege seçimleri takvimi söz konusu olacak. 12 Ekim'de belde kongreleri olacak. İlçe kongreleri de 12'de olacak. 93 kadar sürmesi söz konusu. 28 Aralık'ta il kongreleri başlayacak. Mart sonuna kadar yetişmesi ve büyük kongre gerçekleşecek.
Takvimde ileri doğru sarkmalar olabilir. Bu süreçte mekanik bir kongre süreci olarak değerlendirmiyoruz yeni ritme göre teşkilatlarımızın vatandaşlarımızla buluşması var.
Orta vadeli program 5 Eylül'de açıklanacak. Ekonomi yönetimine dönük olarak bakan arkadaşlarımızın istifasının yalan olduğunu söylemek isterim. Spekülasyon amaçlı bunlar. Pozitif sonuçlardan rahatsız olanların kara propaganda faaliyetleri. Esas olan milletin taleplerini yerine getirmek. biz yolumuza devam ediyoruz.
Yeni dönemdeki siyasi faaliyetler ele alınacak. Eylül ayı içinde genel başkan yardımcılarımız, MKYK üyelerimiz vatandaşlarımızla buluşacak.
Diyarbakır anneleri 6. yılına girdi. Vicdan çağrısı yapan annelere bir kez daha sevgilerimizi iletiyoruz. Bu ülkede herkesin birinci sınıf vatandaş olduğu bilinci ile bu çocukların gelecek kurması arzumuzdur. Bu hakları savunduğunu söyleyenlerin yaptığı terör örgütlerin aparatı haline getirmeye çalışmaktır. Diyarbakır annelerinin eylemi, çocuklarını terörden kurtarmak isteyen annelerin eylemi olarak dünyanın en yüksek çağrılarından biri olmuştur.
Batılı insan hakları örgütlerinden destek verilmemiş olması dikkatle değerlendirilmeli. Çifte standart herkesin dikkatini çekmekte. Bugün demokrasiden yanayım diyenlerin somut bir sınavdır bu. Bu eyleme destek vermiyorsanız söylemleriniz de insan hakları ile hassasiyetleriniz de havada kalmaya mahkum.
Bu zaferler ayında partimizin kuruluş yıl dönümünü kutladık. Kabinemizin Ahlat'ta gerçekleşmesi tarihi bir mesaj olmuştur.
Biz milletimizin hafızasında yaralı bilinç yaratmaya çalışan tavrın karşısındayız. Uzun bir devlet geleneğine sahibiz. Göz bebeğimiz olan Türkiye Cumhuriyetimiz ile geleceğe yürüyoruz. İç bünyeyi sağlam tutmak önemli. Siyaseten birbirimizin rakibiyiz ama hasmı değiliz. Netanyahu hükümetinin saldırganlığında iç bünyenin sağlam tutulması önemli. Adlarımız farklı olabilir, aidiyetlerimiz farklı olabilir ama hepimizin soy adı Türkiye Cumhuriyeti'dir. Herhangi bir virüs üretmeye çalışanlara karşı bu hassasiyetimizi en üst seviyede tutacağız. Atatürkçülük yapmaya çalışıyorum deyip milletin değerlerine saldıranlar Atatürk'e karşı saldırıyorlar aslında. İlk cumhurbaşkanımız ve devletimizin kurucusu Atatürk'ten Erdoğan'a kadar büyük mücadeleler verilmiştir. Atatürk'e ve Erdoğan'a karşı tavırlar mahkum edilmesi gereken tavırlardır. Nefret söylemi unsurudur ve iç cepheyi dağıtmaya dönük hareketlerdir. Yöneticiler arasında rekabet olabilir ama onlara oy veren vatandaşlara hakaret etme hakkı yoktur. Hangi siyasi parti tabanındaki vatandaşımız olursa olsun tüm saldırılara karşıyız. Bize oy versin vermesin vatandaşın iradesi saygıdeğerdir.