Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Ankara'nın Keçiören ilçesinde Atatürk Cumhuriyet Kulesi'nin açılışında konuşuyor.
Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları şöyle:
''Kulemiz aslında başlı başına bir azim abidesidir. Atatürk Cumhuriyet Kulesi Ankara'nın en yüksek binası sıfatıyla 197 metreden Ankaramızı selamlayacak. Bu kule Ankara'ya hizmet ettiği müddetçe Turgut Altınok kardeşimize edilen hayır duaları da sürüp gidecektir. Turgut kardeşimiz 30-40 yıl önce imarı ile çevre düzeni ile başkentin en sorunlu ilçelerinden birini en gözde yerleşim yeri haline getirmişti.
''ANKARAMIZI KURTARMAYA VAR MIYIZ?''
Kendisi bu çalışkanlığını 31 Mart'tan sonra Ankara'nın tamamı için kullanacak. Şu CHP zihniyetinin fetret devrinden Ankaramızı kurtarmaya var mıyız? Bunlardan bir şey olmaz. Bunların Ankaramıza verecekleri hiçbir hizmet yoktur olmayacaktır.
Ankara'yı Türkiye Yüzyılı'na hazırlayacak yeni bir dönemin kapılarını Turgut kardeşimizin açacağına inanıyorum. Vereceğimiz desteklerle Ankaramız yeniden ayağa kalkacak. Verdiği sözlerin arkasında durmayan siyasetçi profilleri arzıendam etmeye başlıyor. Bunlardan bir beklenti de söz konusu olamaz. Nerede CHP belediyesi varsa her taraf dökülüyor, rezalet. Desteleri dolarları gördünüz değil mi? Hayırdır ne iş bu? Bu durum başka bir partinin başına gelse yer gök yıkılırdı. Şimdi hesap uzmanı nerede Ankara'da bir apartman dairesinde emekliye ayrıldı. Bu da gidecek ama belediye başkanı çok daha önce gidecek. Ankara'da da İzmir'de de bunları 31 Mart'ta emekli edelim.
DEM ELEŞTİRİSİ
Bunların derdi ne Atatürk ne dürüstlük. Tek dertleri sahte düzeni korumaktır.
DEM'e destek için atmadıkları takla kalmadı. 14-28 Mayıs'ta kazandık geliyoruz dediler. Ankara ve İstanbul başkanıydı bunlar. Altılı masada kazanıyoruz, geliyoruz diyorlardı. Hiçbiri Melis'te yok. İşte bunların siyaset bilinci de bu kadar.
Kazanmak değil, sadece bize kaybettirmek için paçamıza yapışanlar çıktı. Biz kaybedince kazanacak olan kim tabii ki tek parti faşisti CHP ve DEM. Allah bunlara akıl fikir versin diyor işimize bakıyoruz.