Türkiye'de gündemin ilk sırasında Narin Güran cinayeti soruşturmasındaki gelişmeler var. Diyarbakır'da 21 Ağustos'ta 'kaybolan' 8 yaşındaki Narin Güran, 19 gün sonra ölü bulunmuştu. Soruşturmada 12 kişi tutuklanırken, cinayeti kimin, neden işlediği sorusu net olarak yanıt bulmadı. Ailenin ve köyde yaşayanların arama - kurtarma çalışmaları ve soruşturmayı manipüle etmeye çalıştıkları iddiası resmi kayıtlara da girdi.
"BİLİRKİŞİ İNCELEMESİ İSTEDİK"
Soruşturmayı takip eden isimlerden biri olan Diyarbakır Barosu Başkanı Nahit Eren, TELE1'de yayınlanan ‘Kayıt Dışı’ programında değerlendirmede bulundu. Soruşturmada 15 yaşındaki şüpheli R.A.'nın tutuklu amca Salim Güran'la konuşması sırasında "Tamam, daha ölmemiş" dediği iddiası da ortaya atılmıştı. Eren bu konuyla ilgili şunları söyledi:
"Bir ses kaydı evet var. Silinen bir değil yüzlerce ses kaydı var. Bu ses kaydı 15 yaşında bir çocuğa ait. Biz sorulan soruyu gördük. Kürtçeden çevrili bir Türkçe cümle olduğunu gördük. Kürtçe’de bu şekilde bir cümle yapısıyla cümle oluşturulmaz. Bilirkişiler tarafından incelenmesini talep ettik. Kürtçesinin metne dönmüş halini gördük.
Karakol bir çalışma yapmış, çalışma yaparken sesleri duyuyor, kelimeye dönüştürüyor. Ama gördüğüm kelimelerin Kürtçe’de bir karşılığı yok. Yanlış aktarılmış olma ihtimalini söylüyorum. Cinayetten sonraki bir görüşme. Daha önce bulunan bir kısım kan ve DNA örneklerinin olduğu bölgeye yakın olduğu kanaatindeyiz.
ARKA PLANDA GÜRÜLTÜLER VAR
Amcanın telefonunda görüşmeleri otomatik kayıt altına alınan bir program var ve bu programda silinen kayıtlar var. Burada bir ses kaydı var, arka planda gürültüler de var. İncelenmesini talep ettik. Dinlemek için talepte bulunduk. Yazıya dökülen Kürtçe kelimeler itibarıyla öyle bir cümle yok. Ama Kürtçe yazılan içerisinde de Kürtçe’de karşılığı olmayan sesler yazılmış."
DİŞLER DÖKÜLMÜŞ
Narin'in bedeninin deforme olduğunu ve bu nedenle nasıl öldüğüne ilişkin tespitin zorlaştığını ifade eden Eren "Su akıntısı kesildikten sonra bataklığa dönen bir yerden bahsediyoruz. Diyarbakır sıcaklığı, bataklık gibi yer, su tamamen cesedi deforme etmiş. Alınmış bir diş kalıp örneği mümkün değil. Çünkü dişler dökülmüş" dedi.
Arama kurtarma ve köyde kolluk birimlerinin yönlendirilmesi gibi ihmallerin olduğunu belirten Eren, "Ama soruşturma makamlarının haklarını yersem ben rahat hissetmem. Aldıkları ifadeleri, delilleri nasıl topladıklarını gördüm. Bize de herhangi bir zorluk çıkarmadılar" diye konuştu.