İddianame düzenlendiğinde avukatlarımız tanık ifadelerinden başka delil olmadığını açıklamıştı. Bu beyanlar da tek tek çürütüldü, hem de devlet arşivlerinden alınan evraklarla. Örneğin benimle 16 Mart 2021'de Ortaköy'de buluşup yüz yüze tanıştığını iddia eden bir tanık vardı, ben o tarihte ameliyat olmuş ve söylediği yerde hiç bulunmamıştım.
Yine eşim Engin ile Haziran 2021'de Tuzla'da buluşup eşime para verdiğini iddia eden biri vardı, bu kişiye ait emniyetten HTS Baz istasyonu kayıtları geldi ve bu kişinin söylediği tarihlerde İstanbul'a gelmediği ortaya çıktı. Yine Engin'in 2 Nisan 2017'de ülkeye girişinin gözüktüğü ama çıkışının olmadığı iddiası vardı ve yasadışı yollardan ülkemizden çıkış yaptığı söyleniyordu. Bunun da yalan olduğunu e-devletten aldığımız evrak ile ispat ettik.
Ailece 1 Nisan 2017'de resmi yollardan birlikte çıkış yaptığımızı barkodlu belge ile gösterdik. 'Masumiyet karinesi' denir, tüm davalarda, reyting ne yazık ki bunu da yok etti. Soruşturmada gizlilik kararı vardı, bilgi sahibi değilken, ellerinde kanıt olmadan bizi etkileşime kurban ettiler.