Ülkü Ocakları Eğitim ve Kültür Vakfı'nın, il başkanlarına yönelik "eğitim" programı başladı.
MHP Parti İçi Eğitim, Siyaset ve Liderlik Okulundan Sorumlu Genel Başkan Yardımcılığının koordinesinde yapılacak ve iki gün sürecek programa katılmak için Ankara'nın Kızılcahamam ilçesine gelen MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, ilk olarak Ülkücü Şehitler Anıtı'nı ziyaret etti.
Bahçeli, Kur'an-ı Kerim tilavetinin ardından dua ederek, şehit isimlerinin yazılı olduğu alana karanfil bıraktı.
Devlet Bahçeli, daha sonra Kızılcahamam'da Ülkü Ocakları Eğitim ve Kültür Vakfı il başkanlarına yönelik eğitim programı öncesinde basın toplantısı düzenledi.
Bahçeli, Ülkü Ocakları'nın son dönemde haksız ve hayasız suçlamalara maruz kaldığını söyleyerek, "Eğer varlığınızdan birileri ürküyorsa, fitne, fesat okları devamlı üzerinize geliyorsa, baskı ve kuşatma altına alınmak isteniyorsanız, biliniz ki yolunuz doğru, önünüz açıktır. Yeter ki birlik ve bütünlüğünüzü zaafa uğratmayınız. Yeter ki duruşunuzdan ve dirayetinizden taviz vermeyiniz. Ülkü Ocakları kurulduğu ilk günden bu yana pek çok haksız ve hayasız suçlamaya maruz kaldı. Türklük gurur ve şuuruna, İslam ahlak ve faziletine diş bileyen, cephe açan, husumet duyan ne kadar grup, oluşum ve müfteris emel sahibi varsa karalama yarışına girdi. Ülkü Ocakları'nda yetişmiş birisi olarak elbette her şeyin tanığıyım. Ancak unutulan bir gerçeği hatırlatmak da bir dava görevimdir. Ülkü Ocakları, Türk milletinin aşılamayacak hisarı, yıkılamayacak kale duvarı, teslim alınamayacak kahramanlık timsalidir. Esasen karanlık hedefin odağında, Ülkü Ocakları’ndan ziyade Türklük ve Türk milleti yer almaktadır. İşgal ve ihanetin tedavülü ve tezahürü maksadıyla yol temizliği yapmak için kollarını sıvayan iç ve dış mihrakları her mevzide karşılayan, alayının uykularını kaçıran, hatta çılgına çeviren Ülkü Ocakları’dır" ifadelerini kullandı.
"İTHAMLARIN HEPSİ AYAĞIMIZIN ALTINDADIR"
Bahçeli, bazı kesimlerin partisinin yumuşak karnını kolladığını vurgulayarak, "Derelerin sığ yerlerinde balık avına çıkan pelikan kuşları gibi, buldukları leşin etrafında kanat çırpan akbabalar gibi, çevremizde pusu kuranlar, sipere yatanlar, akıllarınca zaaf anımızı ve yumuşak karnımızı kollayanlar hüsrana uğramaya mahkum olacaktır. Ülkü Ocakları'nı kötülemek için kuyruğa girenlere, suç örgütü muamelesi yapanlara, kutlu varlığına gölge düşürmek için çırpınanlara baktığımızda, hepsinin amaç ve arayışını görüyoruz. Küresel ve bölgesel krizleri Türkiye’ye ihraç etmek için yanıp tutuşanların önünde iman ve irade duvarı gibi yükselen, şer odakları şaşkına döndüren Ülkü Ocakları ve Milliyetçi Hareket Partisi’yle ilgili estirilen isnat ve ithamların hepsi ayağımızın altındadır. Gelişmeler karşısında ölçüsüz ve öfkeli olmaya gerek yoktur. Akıl, azim, ahlak, anlayış ve sabırla millete hizmet yegane hedefimizdir. Nihayetinde Milliyetçi-Ülkücü Hareket, Cumhur İttifakı’yla birlikte Türk milletinin muazzez umutlarını omuzunda taşımaktadır" diye konuştu.
"MİLLİYETÇİ ÜLKÜCÜ HAREKETİN VEREMEYECEĞİ HESAP YOKTUR"
Tek münakaşa konularının fikir ve kalem münakaşası olması gerektiğine işaret eden Bahçeli, "Temennim, bilgiye dayalı yorumla, mensubiyete dayalı sadakat ve sevgiyle, üretkenliğe dayalı katılımla Cumhuriyet’in yeni yüzyılına sizlerin de destek vermenizdir. Hiçbir zorluk sizleri durdurmamalıdır. Tehdit ne derece büyük, tehlike ne kadar yakın, engeller nasıl olursa olsun taşıdığımız milli sorumluluk şuuru, heyecanlarımızı ve öfkemizi bastırmak durumundadır. Sorunlardan ve suçlamalardan yılmamak, tuzaklardan ve karanlık oyunlardan uzak ve uyanık durmak lazımdır. Hiç kimse bizlere adalet ve hukuk hatırlatması yapacak kadar dürüst, dengeli, tutarlı ve samimi bir maziye ve mizaca sahibi değildir. Zira Milliyetçi-Ülkücü Hareket’in veremeyeceği hiçbir hesap da yoktur. Bize sözde doğruluk dersi vermeye cüret edenler önce kendilerine bakmalıdır. Bize ikide bir parmak sallayanlar haddini ve hududunu bilmek mecburiyetindedir" dedi. Bahçeli, adalet ne diyorsa bağlı ve saygılı olduklarını söyleyerek, "6-8 Ekim olayları münasebetiyle 37 kişiyi katleden teröristleri alkışlayıp pervasızca destek açıklaması yapanların sosyal medya yalanlarından ve sokak ağzından istifadeyle müfterilik yapması ahlaklı ve edepli bir tutum değildir. Türk devlet geleneğinde zulmün yeri olmadığı, 'Zor kapıdan girince, töre bacadan çıkar' tabiri ile anlatılmıştır. Bir başka sözde devlet hayatında zulmün küfürden beter olduğu ifadesi de şöyledir, 'Melik inkar ve küfürle ayakta kalabilirse de zulümle ayakta kalamaz.' Ne Milliyetçi Hareket Partisi ne de Ülkü Ocakları onun bunun kum torbası olamaz. Aksine tevessül edip teşne olanların alınlarını karışlamak, akıllarını başlarından almak, boş kafalarına da külah geçirmek bizim için çocuk oyuncağıdır" ifadelerini kullandı.