Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat 2023’teki 7.7 ve 7.6 büyüklüğündeki depreme Kahramanmaraş’ta bulunduğu apartmanın 12’inci katında yakalanan Siirt Üniversitesi Ziraat Fakültesi Peyzaj Mimarlığı Bölümü Dr. Öğretim Üyesi Esra Bayazıt Solak, öğrencileriyle birlikte, tasarım stüdyosu dersinde ‘deprem parkı’ projesini hazırladı.
Projenin aynı zamanda da toplumsal bir sosyal sorumluluk projesi olduğunu ifade eden Dr. Solak, “6 Şubat depremlerini Kahramanmaraş’ta yaşamam bu projeyi yaptırmamda en büyük etken oldu. Çünkü o çaresizliği yaşadık. Depremi yaşamak apayrı acıyken deprem sonrasını da yaşamak bambaşka bir acı deneyim oldu. Bu nedenle de her kentte bir deprem parkının olmamasını acı bir şekilde deneyimledim.
HAZIR OLMAMIZ GEREKİYOR
Öğrencilerim ve Siirt halkıyla da bunu bilgilendirme amacıyla çalışmayı yürütmeyi uygun gördüm. Yakınlarını kaybetmiş biri olarak deprem parklarının ne kadar önemli olduğunu vurgulamak istiyorum. Deprem anında yaşanan çaresizlik ve sonrasındaki o toparlanma süreci toplum olarak aslında ne kadar hazır olmamız gerektiğini bir kez daha gösterdi. Depremden sonra binadan çıkabildiysek, nereye gideceğimizi bilememe deneyimi o kadar kötü bir histir ki bu yüzden deprem parkı projesini, özellikle birinci derece deprem kuşağında yer alan kentlerde olması gerekmektedir. Bu proje hem akademik hem de sosyal açıdan büyük bir öneme sahiptir. Öğrencilerimiz de örnek bir alan üzerinde, Siirt’teki millet bahçesi üzerinde çalışma yaptı, mesleki bilgilerini yaratıcılıklarını geliştirme fırsatı buldu. Bu proje sayesinde de halkımızı da deprem konusunda bilinçlenmesine ve hazırlıklı olmasına katkıda bulunduk” diye konuştu.
‘YEŞİL ALANLAR MERKEZE DÖNÜŞÜYOR’
Günlük hayatta açık ve yeşil alan ihtiyaçlarını sağlayan mekanların, deprem anında toplanma ve sığınma alanı olarak dönüştürülüp kullanılabileceğini söyleyen Dr. Solak, “Deprem parkı günlük hayatta, halka açık ve yeşil alan ihtiyaçlarını sağlayan mekanların deprem anında veya sonrasında da toplanma ve sığınma alanı olarak da kullanmak üzere dönüştürülerek tasarlanmış, aynı anda da topluma deprem bilincini yansıtmak amacıyla tasarlanmış özel bir parktır. Bu parklar, olası depremlere karşı bilgilendirme yaparak acil durumlarda güvenli toplanma alanı sağlayan, temel yaşamsal ihtiyaçların karşılanmasını sağlayan mekanlardır. Deprem parklarının bazı kullanım alanlarına sahip olması gerekmektedir. Bunlar acil durum toplanma alanları, deprem sonrası halkın güvenli bir şekilde kullanabileceği geniş ve açık alanlar, bilgilendirme ve eğitim merkezleri, yeşil alanlar ve rekreasyon alanları, çadır alanları, oturma grupları, tuvaletler, çamaşırhane ve bulaşıkhane gibi alanlar, deprem sonrasında çok büyük ihtiyaç olmaktadır. Özellikle depremde bir hijyen sorunu, problem olarak karşımıza çıkıyor. Flaşör ve jeneratörlerin deprem parkında olması gerekiyor. Çünkü depremi yaşamış ve binadan çıkabildiyseniz eğer, depremde yaşadığınız o şokla birlikte bütün algınızı kaybediyorsunuz. Özellikle güneş doğmadıysa ve her yer karanlıksa nereye gideceğinizi bilemiyorsunuz. En azından flaşörler deprem parkının burada olduğunu insanlara yansıtarak, insanları buraya çekmeye olanak sağlıyor”
‘PROJEMİZİ BELEDİYELERE SUNMAK İSTİYORUZ’
Hazırlanan projenin hayata geçirilmesi için deprem riskinin yüksek olduğu illere sunabileceklerini ifade eden Dr. Solak, şöyle konuştu:
“Özellikle öğrencilerimizle hazırladığımız projeleri daha da geliştirerek bir bilinç oluşturmak amacıyla, belediyelerimize sunmak ve onlardan gelecek her türlü çalışmalara açık olduğumuzu belirtmek isterim. Özellikle deprem yaşamış kentlerimizde, memleketim Kahramanmaraş’ta belediyeler dahil olmak üzere büyük depremler yaşamış kentlerimizde, bu tür projelere açık olduğumuzu belirtmek istiyorum.”