Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti), bu haftaki Meclis grup toplantısını, kayyum atanan Mardin Büyükşehir Belediyesi önünde gerçekleştirdi.
DEM Parti Eş Genel Başkanları Tülay Hatimoğulları ve Tuncer Bakırhan, açıklamalarında kayyum atamalarına tepki gösterdi.
DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, Abdullah Öcalan çağrısını yineleyen ve partilerini sert dille eleştiren MHP Devlet Bahçeli'nin açıklamalarına yanıt verdi.
DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan Bakırhan konuşmasında şu ifadeleri kullandı:
"4 Kasım siyasi darbenin yıldönümüdür. Tekrar 4 Kasım'da sizin iradenize kayyum atayarak hükümet 'ben bu siyasi darbeye devam ettireceğim' mesajını verdi. Sizin 4 Kasım'daki siyasi darbeniz Mardin'de, Batman'da, Halfeti'de Kürt halkının sandığına takılmış ve paramparça olmuştur. Nasıl 4 Kasım'daki siyasi darbenizi kabul etmediysek, bugün de Mardin, Batman, Halfeti ve Senyurt halkları için bir hiçtir.
Bu ülkede iki siyasi hat var. Bir tarafta kayyumcu bir cumhuriyet isteyenler, diğer tarafta demokratik bir cumhuriyet isteyenler. Biz dün olduğu gibi bugün de kayyumcu, anti demokratik cumhuriyet yerine demokratik cumhuriyet mücadelesini devam ettirmeye çalışacağız.
"UZATILAN EL MEĞER KAYYUM ATAMAK İÇİNMİŞ"
Uzattıkları elleri tuttuk, bize uzatılan her eli de tutarız. Toplumsal barış için her el değerlidir, reddetmeyiz. Ama siz ne gördünüz? Uzatılan el meğer kayyum atamak içinmiş! Gerçek niyetlerini kayyum atayarak kendileri belli ettiler. Demek ki sahici değilmiş."
"Kürtlerin ekmeğini yemiş, suyunu içmiş AK Parti'de ne kadar Kürt siyasetçi varsa hepsini istifaya davet ediyorum. Müzakereden kaçıyorlar. Çünkü müzakere kimin çözümden yana olduğunu en önemli merahlelerden biridir. DEM Parti olarak Kürt barışının asıl muhataplarından birisi biziz. Çözüme hazırız. Ama sizin bir elinizde kayyum, bir elinizde zulüm var.
BAHÇELİ'YE YANIT
Sayın Bahçeli, bize uzattığın eli biz tuttuk. Ama diğer elini ortağın parçaladı. Bize uzattığın elde sorun yok, diğer elini baltalayan ortağında sorun var. Madem bir çözüm istiyorsun, kayyum anlayışından vazgeç. Madem çözüm istiyorsun, önce tecridi kaldır. Madem çözüm istiyorsun, hukuka uygula.
DEM Parti Eş Genel Başkanları Tülay Hatimoğulları'nın konuşmasından öne çıkan satırbaşları ise şöyle:
"Türkiye'de 2015 yılından bu yana demokratik siyasette kesintisiz bir darbe süreci yaşandı. 4 Kasım 2016 darbesinde HDP Eş Genel Başkanları sevgili Figen Yüksekdağ, sevgili Selahattin Demirtaş ve milletvekilleri gözaltına alındı ve bir siyasi darbeye daha imza attı bu iktidar o dönemde. Seçilmişlerimizi tutukladılar.
"12 EYLÜL VE 28 ŞUBAT DARBECİLERİNİ ARATMAMAKTADIRLAR"
Kobani kumpas davası ile birlikte onlarca yıl hapis cezası verdiler. Kenan Evren yaşasaydı, 'Bu iktidar bizden daha güzel darbe yaptı' derdi. İşte bu iktidar 'askeriye vesayet rejimine karşı iktidara geliyoruz' dediler ama kendileri saray vesayeti, yargı vesayeti, polis ve kolluk kuvveti vesayeti yarattılar. 12 Eylül darbecileri, 28 Şubat darbecilerini asla aratmamaktadırlar.
4 Kasım 2024, 3 belediyemize kayyum atandı. Özellikle bugüne getirmeleri 'sizin üzerinizden darbenin elini çekmeyeceğiz' mesajını vermiş oluyorlar.
"KAYYUMCU ANLAYIŞ SEÇİMLERİ LAĞVEDİYOR"
Bu kayyumun amacı seçme ve seçilme hakkını yurttaşın elinden almaktır. Bu kayyumun amacı Kürde 'seç seçemezsin, seçilemezsin' demektir. Bu kayyumcu rejim anlayışı sadece Kürtlere zarar veriyor, sadece DEM Parti'ye zarar veriyor. Esenyurt örneğinde olduğu gibi kayyumcu anlayış seçimleri lağvediyor, seçimleri ortadan kaldırıyor.