Sabah Gazetesi yazarı Mahmut Övür, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun üniversitesi diploması hakkındaki son gelişmeleri köşesine taşıdı.
"Hepsi, daha çok İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun "diploma ve ahmak" davasının nasıl sonuçlanacağını merak ediyor. Çünkü bu konu, İmamoğlu dâhil hepsinin siyasi geleceğini yakından ilgilendiriyor. Ortaya çıkacak negatif bir sonuç bütün dengeleri altüst edebilir." diyen Övür, YÖK'ün kararını duyururken konunun artık Danıştay gündeminde olduğunu söyledi.
Övür'ün yazısının İmamoğlu'nun diplomasıyla ilgili bölümü şöyle:
Aylardır kamuoyu ve medya da ağırlıkla "diploma" meselesine neden açıklık getirilmediğini sorup duruyor. Kimi YÖK'e sesleniyor, kimi diplomayı veren İstanbul Üniversitesi'ne... Hiçbiri de cevap vermiş değil. Bu kadar zor mu acaba?
Biraz araştırınca zor olmadığını öğrendim. Önce İstanbul Üniversitesi'nden bir yetkiliyle konuştum. Verdiği cevap yukarıyı yani YÖK'ü işaret ediyordu: "Biz cevabımızı ilettik. Kararı onlar verecek."
Peki YÖK aylardır tartışılan bu konuda ne bekliyor?
Cevabı aranan soru belli: "Ekrem İmamoğlu, Girne Amerikan Üniversitesi İşletme Bölümü'nden, İstanbul Üniversitesi İngilizce İşletme Bölümü'ne 1990 yılında nasıl yatay geçiş yaptı? O tarihte denkliği kabul edilmeyen bir okuldan bir devlet üniversitesine yatay geçiş yapmak mümkün mü?"
Bu sorulara YÖK'ten önce İmamoğlu cevap verdi. Ona göre sorun yoktu: "Ben 90 yılında bu okula geçiş yaptım. Ben bu okula geçiş yapıldığını 89 yılında öğrendim. Burada 3-4 yılında böyle geçişler yapıldı. Sonra kapatıldı."
Peki YÖK'ün bir cevabı yok mu? Duyduklarım bir cevabı olduğunu gösteriyor. Ancak olay 25 yıl önceye dayandığı için biraz karmaşıkmış. Önce İmamoğlu'na iyi haberi verelim. YÖK'e göre ortada bir "suç" var ama zaman aşımına uğradığı için herhangi bir cezai soruşturma açılma olasılığı yok.
Ancak iş burada bitmiyor. Şimdi de kötü haberi verelim. Dosya idari hukuk açısından incelenmek üzere Danıştay'a gönderilmiş. Ortada zaman aşımına uğrayan bir suç var ama o suç sonucu elde edilen bir diploma da var. Şimdi Danıştay suç işlenerek elde edilen o diplomanın geçerli olup olmayacağına karar verecek.
Siyasette dengeleri değiştirecek yeni bir tartışmaya hazır olun. İşin en ilginç tarafı da bu sürecin bir ayağının dönemin en etkili siyasi aktörlerinden rahmetli Mesut Yılmaz'a kadar uzaması. Doğal olarak bu süreci en iyi bilen isim de o tarihlerde Anavatan Partisi'nde olan baba Hasan İmamoğlu.
Baba İmamoğlu o günleri hatırlar mı yoksa oğlunun sık sık yaptığı gibi "Hatırlamıyorum" mu der bilemem ama bu iş diplomanın iptaline kadar giderse CHP'de birileri sevinç çığlıkları atarken birileri de derin hayal kırıklığı yaşar ve dengeler değişir.