Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan İsrail’in Refah’a yönelik saldırılarına ilişkin ABD ve Avrupa'ya çok sert sözler: ABD'nin eline kan bulaştı, Avrupa kendi değerlerini öldürdü

Cumhurbaşkanı Erdoğan, İsrail’in Refah’a yönelik saldırılarına ilişkin ABD ve Avrupa'ya sert eleştirilerde bulundu. "Dünya, Netanyahu denilen vampirin barbarlığını canlı yayında izliyor. Ey Amerikan devleti, bu kan senin eline de bulaşmıştı. İsrail Gazze’de insanlığı öldürdü; Avrupa ise kendi değerlerini öldürdü" dedi. İslam dünyasına da çağrıda bulundu "Ortak bir karar almak için daha neyi bekliyorsunuz?" diye konuştu. Sokak hayvanları düzenlemesiyle ilgili de konuştu.

Google Haberlere Abone ol
Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan İsrail’in Refah’a yönelik saldırılarına ilişkin ABD ve Avrupa'ya çok sert sözler: ABD'nin eline kan bulaştı,  Avrupa kendi değerlerini öldürdü

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan AK Parti grup toplantısında konuştu. Erdoğan'ın konuşmasından satırbaşları şöyle: 

"Bugün 1071’le başlayan fetihler zincirinin altın halkası olan İstanbul’un fethinin 571’inci sene-i devriyesini milletçe idrak ediyoruz. Daha 21 yaşında askeri ve siyasi dehasıyla birinci sınıf mühendisliğiyle, ilmiyle, cesaretiyle İstanbul’u milletimize armağan eden Fatih Sultan Mehmet ve ordusunu bir kez daha rahmetle yad ediyoruz.

"FETİH ANLAŞILMADAN KIZIL ELMA İDEALİ ANLAŞILMAZ"

İstanbul o tarihten itibaren Türk ve İslam dünyasının güç, idare, bilim ve sanat merkezi haline gelmiştir. İstanbul’un fethi dünya tarihi için ne kadar önemliyle milletimizin kurucu gücü Fatih Millet kimliği bakımından da mühimdir. Fetih anlaşılmadan Kızıl Elma ideali anlaşılmaz. Fetih anlaşılmadan, gemileri karadan yürüten azim, inanç anlaşılmaz.

"HAÇLI SÜRÜLERİNDEN FARKI YOK"

Fethe ‘işgal’ diyenlerin İstanbul’un duvarlarını ‘Zulüm 1453’te başladı’ yazılarıyla kirletenlerin, İstanbul’un fethinden 250 yıl önce şehri istila edip, kadınların çeyizlerine kadar yağmalayan Haçlı sürülerinden farkı yoktur. İstanbul’un fetih ruhundan koparılmasına göz yummayacağız. Birileri hala kabullenemeseler de İstanbul Türk'tür, Müslümandır. İstanbul’a şehirlerden bir şehir olarak bakmadık, bugün de bakmıyoruz. İstanbul her şeyden önce bize Fatih Sultan Mehmet’in ve kutlu ordunun tüm neferlerinin emanetidir. Aziz İstanbulumuzu kollamaya, güzelleştirmeye devam edeceğiz.

KILIÇDAROĞLU'NUN HANÇER AÇIKLAMASI

28 Mayıs seçimleri sonrasında ifşa olan gizli-saklı anlaşmalar ülkemizi nasıl büyük bir felaketin eşiğinden döndüğünü ortaya koyuyor. Sağda solda vatan, millet edebiyatı yapanların tüm değerleri nasıl kolayca sattıklarını hep beraber ibretle takip ediyoruz.

Altılı koalisyon masasının cumhurbaşkanı adayının hazır bolca vakti varken, üzerindeki şüphe bulutlarını temizlemesi önemlidir. Gereksiz tartışmaların içine ülkemizi sürüklemek yerine çıksın milletin zihnindeki soru işaretlerini gidersin. İşaret diliyle ve imalarla konuşmayı bıraksın. Her şeyi açık açık itiraf etsin. Biz kimin kimi hançerlediği meselesiyle hiç ilgilenmedik. Ama ucundan kan damlayan o zehirli hançerin, milletimizin saplanmasına da izin vermedik.

Pazartesi günkü kabine sonrasında hükümetimizin 1 yıllık karnesini kamuoyuyla paylaşacağız, hangi eserleri kazandırdığımızın hesabını milletimize vereceğiz.

ABD VE AVRUPA'YA İSRAİL TEPKİSİ

Çadırlarında masum sivillerin yakılarak öldürülmesini hiçbir inanç meşru görmez. Dünya, Netanyahu denilen vampirin barbarlığını canlı yayında izliyor.

Ey Amerikan devleti, bu kan senin eline de bulaşmıştır. Ey Avrupa’nın devlet ve hükümet başkanları, İsrail’in bu vampirliğine ortak oldunuz çünkü sustunuz.

İsrail Gazze’de insanlığı öldürdü; Avrupa ise kendi değerlerini öldürdü, kendisini var eden bütün değerleri ayaklarının altında çiğnedi.

Bırakın soykırımı durdurmayı, BM kendi personelini, yardım çalışanlarını dahi koruyamadı. Gazze’de sadece insanlık değil BM de ruhuyla birlikte ölmüştür.

İSLAM ÜLKELERİNE ÇAĞRI

Buradan İslam dünyasına da bir çift sözüm var, ortak bir karar almak için daha neyi bekliyorsunuz? Allah bunun hesabını size, hepimize sorar.

İsrail, uluslararası hukukun kontrolüne girmeden, kendini uluslararası hukuka bağlı görmeden hiçbir devlet güvende değildir. Buna Türkiye de dahildir.

Netanyahu ve cinayet şebekesi tamamen kontrolden çıkmadan bu soykırım, bu vahşet, bu barbarlık insanlığın ittifakıyla artık derhal durdurulmalıdır.

BM'YE TEPKİ

 BM üyesi 193 ülkenin 4’te 3’ünden fazlası Filistin’i devlet olarak kabul ediyor. 147 ülkenin ortak kararı, 5 ülkenin keyfine bırakılamaz. 147 beşten büyüktür.

Gençler, siyonizmin nasıl kural tanımaz bir sapkınlık olduğunu görmeye başladı. Bu devrimin siyonist sapkınlıktan arınmış bir dünyayı kuracağını umuyorum.

YENİ ANAYASA MESAJI

İnşallah Türkiye’yi darbe mahsulü anayasadan kurtarıp hem darbelerle hesaplaşmamızı hitama erdirecek hem de demokrasi kahramanlarının ruhlarını şad edeceğiz.

"BAŞIBOŞ KÖPEK SORUNUMUZ VAR"

Türkiye’de 4 milyon civarında sahipsiz köpek olduğu tahmin ediliyor. Resmi rakam 2 milyon. Ancak bu konuda sağlıklı bir sayım yapılamadığı için rakamın en az iki kat olduğu varsayılıyor. Bu sayı her yıl katlanarak artıyor. Bununla birlikte kuduz tehdidi de büyüyor. 2018-2022 yılları arasında kuduz riskli temas sayısı 260 bin iken, 2023 yılında bu sayı 438 bine yükseldi. Son 5 yılda hayvana çarpma şeklinde 3 bin 534 trafik kazası, 55 ölüm, 5 bin 147 yaralanma vakası gerçekleşti.

Gelişmiş hiçbir ülkede olmayan başıboş köpek sorunumuz var. Bazı ülkeler Türkiye’ye gelecek vatandaşlarını kuduz ve sahipsiz köpekler için uyarmaya başladı.

Kuduz riski açısından Türkiye, şu an Afrika ve Asya ülkeleriyle aynı risk kategorisinde yer alıyor. Hayvanlardan insana bulaşan hastalık riski de giderek yükseliyor. Bizim medeniyetimiz bir merhamet medeniyetidir. Biz doğum yapacak bir köpek için ordusunun yolunu değiştiren bir peygamberin ümmetiyiz.

Kimse bize merhamet üzerinden ders vermeye kalkmasın. Sahipsiz köpek sayısını ‘yakala-kısırlaştır-sal’ metoduyla çözmek istedik ama bu bir çözüm olmadı.

"SAHİPSİZ KÖPEKLERİN SAHİPLENİLMESİNİ AMAÇLIYORUZ"

Gerçek şudur toplumun çok büyük bir kesimi bu meselenin bir an önce çözülmesini ve sokakların çocuklar başta olmak üzere herkes için güvenli olmasını istemektedir. Bu sorunu köklü bir şekilde çözüme kavuşturmamız şart. Tüm taraflarla istişare ediyoruz. Biz sahipsiz köpeklerin sahiplenilmesini amaçlıyoruz. Yegane amacımız bu. Bu mevzuatta yapılacak değişiklikteki amacımız budur. Sahipsiz hayvanlar bakımevlerinde tutulacak. "

 

Sıradaki Haber İçin Sürükleyin