Cumhurbaşkanı Erdoğan açıkladı: Milli Eğitim Akademisi kurulacak. Hazırlıklar tamam

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli Tanıtım programında konuştu. Erdoğan "Öğretmenlik Mesleği ve Milli Eğitim Akademisi kurulmasıyla ilgili kanunun hazırlıklarını tamamladık. İnşallah yakında Meclisimizde görüşmeleri başlayacak. Modelimiz, uluslararası standartlar gözetilerek günümüz dünyasının ileri bilim ve teknolojiye duyduğu ihtiyacı karşılama amacı taşımaktadır" dedi.

Google Haberlere Abone ol
Cumhurbaşkanı Erdoğan açıkladı: Milli Eğitim Akademisi kurulacak. Hazırlıklar tamam

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul Ataşehir'deki Ahmet Keleşoğlu Fen Lisesinde düzenlenen “Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli Tanıtım Programı”nda konuşuyor.

İşte Erdoğan'ın açıklamaları;

Milli Eğitim Bakanlığımızın kıymetli yöneticiler, saygı değer misafirler sizleri en kalbi duygularımla selamlıyorum.

Modelimizin hazırlanmasında emeği ve katkısı olanlara teşekkür ediyorum. Bundan 21 yıl evvel Türkiye'ye hizmet yolculuğumuza başladığımızda 4 önceliğimizden birinin eğitim olacağını söylemiştir. Her yıl bütçeden aslan payını eğitime ayırdık. Çocuklarımıza daha kaliteli eğitim verebilmek için tüm imkanlarımızı seferber ediyoruz.

Eğitimde fırsat eşitliğini kuvvetlendirmek için çok kapsamlı adımlar attık. Sadece 1 yılda 19 milyon 600 bin öğretim materyalinin baskı ve dağıtımı yapıldı. 2003 yılından bu yana 372 bin 995 adet yeni derslik yapımını tamamlayarak eğitim camiamızın hizmetine sunduk. OECD ortalamasını önemli ölçüde yakalamış bulunuyoruz. 5 yaş okullaşma oranını yüzde 95'e çıkardık.

MİLLİ EĞİTİM AKADEMİSİ KURULACAK

2023 yılında tek seferde 45 bin öğretmeni atadık. Bu sene atayacağımız 20 bin yeni öğretmenle eğitim ordumuzu genişleteceğiz.

Öğretmenlik Mesleği ve Milli Eğitim Akademisi kurulmasıyla ilgili kanunun hazırlıklarını tamamladık. İnşallah yakında Meclisimizde görüşmeleri başlayacak.

Cumhuriyet tarihinin en fazla öğretmen ataması yapan hükümetiyiz. Mayıs ayında 45 bin öğretmeni öğrencilerle buluşturduk. 4 bin 366 engelli öğretmenin atama işlemlerini tamamladık. Atayacağımız 20 bin yeni öğretmenle eğitim ordumuzu daha da güçlendireceğiz. Söz verdiğimiz üzere öğretmenlerinin ek göstergelerini 3600'e çıkardık.

EĞİTİMİ KADEMELİ OLARAK 12 YILA ÇIKARDIK 

4+4+4 sistemiyle eğitimi kademeli olarak 12 yıla çıkardık. Meslek okullarına üvey evlat uygulamasına son verdik.

Bu sene seçimlik dersler havuzunu biraz daha genişlettik. Nezaket ve görgü kuralları gibi dersleri ilave ettik. Aile konusu bizim için hayati öneme sahiptir. Çocuklar küresel kültürün dayatmalarına maruz kalıyor. Çizgi filmlerden sinema yapımlarına kadar pek çok alanda evlatlarımız bu projelerle sık sık karşılaşıyor.

Her gün yeni buluşlar, yeni yöntemler ortaya çıkıyor. Teknoloji devrimi karşısında kendini yenilemeyenler geriye gitmekten kendilerini kurtaramazlar. Değişim ve yenilenme eğitimin ruhunda özünde zaten var. Yeni bilgiler ortaya çıktıkça ihtiyaçlar yenilendikçe eğitimin de buna uyarlanması beklenir. Burada mühim olan yenilenmeyle birlikte köklerden kopmamaktır.

EĞİTİM SİSTEMİMİZ EZBERCİLİĞE DAYANIYORDU 

Eğitimin alt yapısı gibi temel değerlerinde sorunlar vardı. Bizi yansıtan bir eğitim modelimiz maalesef olmadı. Eğitim sistemimiz ezberciliğe dayanıyordu. Sanata, spora, kültüre, edebiyata hak ettiği değeri vermeyen sorgulamayı teşvik etmeyen bir eğitim sistemiyle uzun yıllar idare ettik. Yasakçılık ve tek tipleştirme bu dönemin özelliğiydi. Başörtüsü sadece üniversitede değil kamuda bile yasaktı. Birileri bu ülkede yasakların kalkmasını istemedi. Müfredatın zenginleşmesini istemediler. Göbeğini kaşıyan adam diyerek aşağıladıkları insanların çocuklarının kendileriyle eşit imkana sahip olmasını istemediler. Türkiye'de gerçek manada bir sınıfsal değişikliğin gerçekleşmemesi için her şeyi yaptılar.

Öğrencilerimizin bir sınav öncesinde velilerimizle birlikte camiye davet edilmesi birilerini rahatsız ediyor. Kimseyi zorlama yok, sadece gönüllülük esasına göre bir davet var. Buna bile tahammül edemiyorlar.

28 ŞUBAT ARTIKLARINA BOYUN EĞMEYİZ

İş dünyasından, siyasete, medyadan, akademiye uzanan bir yelpazede bu çevrelerin halen kümelendiğini biliyoruz. Eskisi kadar sesleri çıkmasa da bunlar buldukları her fırsatı kullanıyor. Buna geçtiğimiz günlerde Ankara’da yeniden şahit olduk. Öğrencilerimizin bir sınav öncesinde velileriyle birlikte camiye davet edilmesi, birilerini son derece rahatsız etti. Burada kimseyi zorlama yok. Sadece gönüllülük esasına göre bir davet var. Ama aralarında gazeteci, siyasetçi, sendikacı olan kimi çevreler buna bile tahammül edemiyor. Güya laiklik maskesiyle kendi zihin dünyalarındaki faşizmi gizlemeye çalışıyorlar. Laikliği din ve inanç karşıtlığı gibi anlayan ve bunu herkese dayatan 28 Şubat artıklarına, biz bugüne kadar boyun eğmedik, bundan sonra da boyun eğmeyiz.

KENDİLERİNİ SORGULAMAYA DAVET EDİYORUZ 

Eski Türkiye’nin kötü alışkanlıklarının tekrar nüksettirilmesine müsade etmeyiz ve etmeyeceğiz. Şöyle geriye doğru baktığımızda inanın bazen içimiz kan ağlıyor. Geçmişte yapılan yanlışları düşündüğümüzde bu millete çektirilen acılara üzülüyoruz. Evlatlarımızın yıkılan hayallerine, karartılan geleceklerine üzülüyoruz. İnanç değerleriyle okulları, kariyerleri arasında tercihe zorlanan gençlerimizin yürek burkan hikayelerine üzülüyoruz. İnşallah milletimizin ve yarınlarımız olan evlatlarımızın haklarına, hukuklarına ve özgürlüklerine el uzatılmasına kesinlikle izin vermeyeceğiz.

Herhangi bir kısıtlama olmadan herkes eleştirisini, düşüncesini, kaygılarını özgürce ifade etti. Hiç kimse ben yaptım oldu anlayışıyla hareket etmedi. Tüm bu gerçekler ortadayken aynı zihin dünyasının ürünü olan argümanların tedavüle konulmasını iyi niyetli görmüyoruz. Maarif, bu kavramdan nem kapacak kadar milletle ve milletin kökleriyle bağlarını koparmış olanlara söyleyecek söz bulamıyoruz. Pedagojik değil tamamen ideolojik kaygılarla eğitim hamlemize karşı çıkanları bir an önce kendilerini sorgulamaya davet ediyoruz.

EĞİTİMİ SİYASİ TARTIŞMALARDAN UZAK TUTALIM

Eğitim, öğretim konusunu günübirlik siyasi tartışmaların çekişme alanından uzak tutalım, yıpratmayalım istiyoruz. Bu meseleyi ideolojik kavgalarınıza meze yapmaktan gelin vazgeçin. Ben de babayım. 4 çocuğumun dördü de imam hatip mezunu. Harvard'ı bitiren var. Mesele imam hatipi bitirmek değil. İmam hatipten sonra bu çocuklar neleri bitiriyor. Harvard'sa Harvard... Eğitim-öğretimde on yılların ihmallerini düzeltmeye kararlıyız.

Türkiye Yüzyılı Maarif Modelimiz ile öğrencilerimizi bireysel farklılıkları göz önüne alan öğretim anlayışını hayata geçirdik. Müfredat içeri bilim, teknoloji ve çevreyle bağlantılı yapı alınarak kurgulanmıştır. Tüm bu çalışmaların nihai gayesi evlatlarımızın ahlaklı, cesaretli, vatansever, üretken, sorgulayıcı insanlar olarak yetiştirmektir. Bu hedeflerin gerçekleşmesinde en büyük görev öğretmenlere ve ailelere düşüyor. Milli Eğitim Bakanlığımız da yeni modelin öğretmenlere ve velilere anlatılması noktasında yoğun bir çalışma yürütecektir.

Yarın ve pazar günü YKS'ye girecek öğrencilerimize şimdiden başarılar diliyor. Allah zihin açıklığı versin diyorum.

Kaynak: Medyatava Haber Merkezi
Sıradaki Haber İçin Sürükleyin