İstanbul Beyoğlu’nda 14 yıl önce bir apartman boşluğunda cesedi bulunan Nazlı Sinem Erköseoğlu’nun davasında mahkeme, bozma ilamına uymayarak sanık Can Paksoy’un 3. kez beraatına karar verdi. Kararın ardından baba Erköseoğlu, ‘’14 senedir şu Adalet Sarayı’nda bir netice çıkaramadık. Bugün katiller ellerini kollarını sallaya sallaya bu binadan dışarı çıktılar’’ dedi.
Beyoğlu’nda 26 Eylül 2010’da bir apartmanın havalandırma boşluğunda Nazlı Sinem Erköseoğlu’nun cesedinin bulunmasına ilişkin davada, hakkındaki beraat kararı bozulan sanık Can Paksoy’un yeniden yargılandığı davada karar çıktı. İstanbul 19.Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmaya Nazlı Sinem Erköseoğlu’nun babası Ergun Erköseoğlu ve kardeşi Aslı Erköseoğlu katıldı. Tutuksuz sanık Can Paksoy ise duruşmada taraf avukatlarıyla birlikte hazır bulundu. Ayrıca, davanın eski sanığı olan ve beraat kararı Yargıtay tarafından onanan Emre Paksoy ise duruşmaya izleyici olarak katıldı.
"BEN HOLDİNG VELİAHTI DEĞİLİM"
Yargıtay’ın bozma kararına ilişkin savunma yapan sanık Can Paksoy, ‘’Suçsuzum. Hakkımdaki bu dayanaksız suçlamaların hiçbirini kabul etmiyorum. Yargıtay’ın bozma kararı, 2 beraat kararının teker teker çürüttüğü bütün iddiaları bir şekilde göz ardı etmiştir. Karşı tarafın acısını anlıyorum ama ben suçsuzum. 14 yıldır üzerime yapışan bu leke ile yaşıyorum. İş hayatımda da normal hayatında da herkes bana ‘acaba yaptı mı?” diye şüphe ile yaklaşıyor. Ama beni bilen biliyor. Vicdanım çok rahat. Ben bir holdingin veliahtı değilim. Hiçbir zaman olmadım. Holdingin veliahtları, genç kızı katletti diye senaryo yazmaya çalışıyorlar. Böyle bir şey yok. Benim ailem niye böyle bir zannın altında bırakılıyor. Bu nedenle linç ediliyor. Maddi gerçek ortada. Mahkeme 2 defa beraat kararı verdi. Ayrı ayrı heyetler 2 kere oy birliği ile beraat kararı verdi. Kaçtı diye bana kara çalanlar görsünler buradayım. Her davaya geldim. Her zaman da geleceğim. Adaletin er ya da geç ortaya çıkacağını biliyorum. Sayın mahkemenin bu haksız bozma kararına direnmesini ve hakkımdaki yurt dışına çıkma yasağının kaldırılmasını istiyorum” dedi.
HALA VİCDANIM RAHAT DİYOR
Müşteki Ergun Erköseoğlu ifadesinde, ‘’Bu bir cinayet dosyası. Sanık kızımı katletmiştir. Hep yanıltıcı ifadeler vermiştir. 14 yıldır süren dava sürecinde maalesef hala vicdanım rahat diyebiliyor. Fakat 14 yıldır süren bir süreçte sanık hala ‘vicdanım rahat’ diyebilme cüretini gösterebiliyor. Aile olarak beni bir kez aramamışlardır. Eğer sanık kızımı katletmemiş olsaydı aile olarak hepsi benim yanımda olurdu. 2 kez beraat verildi. Nasıl beraat verildiği hep soru işareti oldu. En sonunda doğrusu oldu. Olan şey, sanığın cinayet suçundan yargılanması’’ şeklinde konuştu. Duruşmada Erköseoğlu ailesinin avukatları Yargıtay’ın bozma kararına uyulmasını ve Can Paksoy’un tutuklanmasını talep etti.
Can Paksoy’un avukatları ise mahkemin Yargıtay’ın bozma kararına uymamasını, eski kararında direnmesini ve Paksoy hakkındaki yurt dışına çıkış yasağının kaldırılmasını istediler.
SAVCI TUTUKLAMA İSTEDİ
Duruşmada görüşü sorulan Cumhuriyet Savcısı, Yargıtay’ın bozma kararına uyulmasını, sanık Paksoy’un ‘kasten öldürme’ suçundan müebbet hapisle cezalandırılmasını ve hükümle birlikte tutuklanmasını talep etti.
SUÇSUZUM DEDİ
Son savunmasını yapan sanık Paksoy, ‘’Suçsuzum. Mesnetsiz, dayanaksız iddiaları kabul etmiyorum. Kimseyi öldürmek için bir motivasyonum yok. Niye öldüreyim? Mütalaayı kesinlikle kabul etmiyorum” diye konuştu.
3. KEZ BERAAT VERİLDİ
Kararını açıklayan mahkeme, Yargıtay’ın bozma kararına uymayarak sanık Can Paksoy’un üzerine atılı suçu işlediğine dair mahkumiyetine yeterli, her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil elde edilemediği gerekçesiyle beraatına karar verdi. Böylece sanık 3. kez beraat etmiş oldu.
KATİLLER DIŞARI ÇIKTILAR
Duruşmanın ardından baba Ergun Erköseoğlu basın mensuplarına açıklama yaparak, ‘’Çok kötü, ben acılı bir babayım. İçim acıyor. 14 senedir şu Adalet Sarayı’nda bir netice çıkaramadık. Tam 14 sene oldu, benim canım kızım 24 yaşında katledildi. Bugün katiller ellerini kollarını sallaya sallaya bu binadan dışarı çıktılar. Canım acıyor. 14 sene oldu’’ ifadelerini kullandı.
NE OLMUŞTU?
Boston Üniversitesi’nden mezun olan Nazlı Sinem Erköseoğlu’nun cenazesi, 26 Eylül 2010’da Beyoğlu’nda Paksoy kardeşlerin dairesinin bulunduğu 10 katlı apartmanın havalandırma boşluğunda bulunmuştu. İncelenen görüntülerde her iki kardeşin o gece bir kulüpte ve apartman girişinde görüntüleri tespit edildi.
Paksoy Holding’in veliahtları Mahmut Emre Paksoy ile kardeşi Can Paksoy hakkında "Kasten adam öldürme" suçundan müebbet hapis istemiyle dava açıldı.
Sanıklar Mahmut Emre ve Can Paksoy, 19. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki davada, kasten ya da dikkatsizlik sonucu ölüme sebebiyetle ilgili yeterli delil elde edilemediği gerekçesiyle 2014 yılında beraat etmişlerdi.
Nazlı Sinem'in ailesi kararı temyiz etmişti. Dosyayı inceleyen Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı da, kovuşturma evresinde Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’a duruşmaların bildirilmediği gerekçesiyle beraat kararının bozulmasını istemisti.
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tebliğnamesini değerlendiren Yargıtay 1. Ceza Dairesi, 23 Mayıs 2018'de Paksoy kardeşler hakkında verilen beraat kararının bozulmasına karar vermişti.
Dava yeniden görülmeye başlanmıştı. Mahkeme, 5 Şubat 2020'de Mahmut Emre ve Can Paksoy kardeşlerin yargılandığı davada, her iki sanığın yine beraatine karar vermişti.
Yargıtay 1. Ceza Dairesi Can Paksoy hakkındaki beraat kararını bozmuş, diğer sanık Mahmut Emre Paksoy hakkındaki beraat kararını ise onamıştı.