Meclis Genel Kurulunda konuşan CHP Elazığ Milletvekili Erol, son dönemde meydana gelen ve beklenen depremlere dair konuşma yaptı.
Türkiye'de en önemli sorunun deprem olduğunu vurgulayan Erol, depremi sadece meydana geldiği andaki hasarlarıyla değerlendirmenin doğru olmadığını söyledi.
Olası İstanbul depreminin Türkiye'yi etkileyeceğini kaydeden Erol, deprem öncelikli yatırım programının yeniden revize edilmesini talep etti.
"BİLİM ADAMLARIMIZ SÜREKLİ UYARIYOR"
Kendisine göre şu anda Türkiye’de en öncelikli sorunun deprem olduğunu vurgulayan Erol, ''Bilim adamlarımız sürekli uyarıyorlar yani hem İstanbul depremiyle ilgili hem de özellikle son zamanlardaki artçı depremlerden sonra Tunceli, Bingöl fay hattının hareketliliğiyle ilgili bir deprem uyarıları var. Şuna inanın, biz, Elazığ'da kamu kaynaklarının en doğru şekilde kullanıldığı bir deprem süreci yaşadık ama bir deprem olmadan önce alacağınız tedbirler, bir depremden sonraki yapacağınız yatırımların onda 1'idir yani deprem öncesiyle ilgili alacağınız bir önlemin maliyeti 1 liraysa deprem olduktan sonraki maliyeti 10 liradır. Deprem bölgelerinin ayağa kaldırılma süreciyle ilgili bütçeden harcanacak paranın yaklaşık 120 milyar dolar olduğu düşünülmekte. Depremi, yalnızca olduğu anda meydana getirdiği hasarla değerlendirmek doğru değildir’’ ifadelerini kullandı.
TOKİ'YE ÖVGÜ
2020 senesinde Elazığ'da yaşadıkları depremi hatırlatan Erol, ''TOKİ inanılmaz başarılı işler yaptı, ben ilin milletvekili olarak önce eleştirdim. 25 bin konut yapıldı, bu konutlarla ilgili eleştirilerimizi getirdik, rezerv alanlarla ilgili, metrekareleriyle ilgili eleştirilerimizi getirdik ama sonra, 6 Şubat depreminden sonra gördük ki eğer o konutlar yapılmamış olsaydı Elazığ'da da Malatya gibi, Adıyaman gibi, Maraş gibi, Hatay gibi bir enkazla karşılaşabilirdik ama 2020 yılında yaşanan deprem sonrası 25 bin konut yapıldığı halde, artçı depremlerle birlikte hala 2020 yılının deprem sürecinin mağduriyetlerini yaşıyoruz. Olay şu, deprem olduktan sonra 'Afet Bölgesi' ilan edilir, Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığının, AFAD yetkililerinin teknik personeli ağır hasarlı binaları, orta hasarlı binaları ve hafif hasarlı binaları tespit eder. O anki tespitlere göre ağır hasarlı binalar yıkılır, Toplu Konut İdaresince, AFAD'ın eşgüdümüyle konutlar yapılır ama sorun orada bitmiyor, her artçı depremden sonra orta hasarlı binalar ağır hasarlıya dönüyor, hafif hasarlı binalar da orta hasarlıya dönüyor. Yani daha doğrusu bir bölgede yaşanan deprem sonrası artçı depremlerden de kaynaklanan mağduriyetler var’’ ifadelerini kullandı.
İSTANBUL DEPREMİNİN TEHLİKESİ
Bütçenin depreme yönelik olması gerektiğini savunan Erol, ‘’2024 bütçesinin önemli konularından biri deprem öncesi alınacak tedbirlerle ilgili bütçenin doğru planlanmasıydı. İstanbul'da bir deprem olduğu zaman bu deprem yalnızca İstanbul'da yaşayanları etkilemeyecek Türkiye’yi etkileyecek. Öncelik olarak, İstanbul ve deprem riski olan bölgelerde nüfus yoğunluğunu düşürmediğiniz sürece, insanları büyük şehirden kırsala yönlendirmediğiniz sürece, daha güvenli alanlara göndermediğiniz sürece yerinde dönüşümler de çok sağlıklı olmayacak. Bunlar da kesin çözümler değil. Ben 2024 bütçemizin ülkemize hayırlı olmasını diliyorum. Deprem öncelikli yatırım programının tekrar revize edilmesiyle ilgili talebimi iletiyor, saygılar sunuyorum’’ şeklinde konuştu.