Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel, partisinin TBMM’deki grup toplantısında konuştu.
Özel’in konuşmasından satırbaşları şöyle:
"Yerel seçimlere gidiyoruz. Birileri bizlere hakaretler ederek tahrik etmenin bu yüzden siyasetinin gerginleşmesinin ve esas meselelerin konuşulmamasının hesabında… Bunu Recep Tayyip Erdoğan’ı dinlediğinizde görüyorsunuz.
Bugün MHP’nin grubunu dinlediğinizde sayın Devlet Bahçeli’nin üslubundan görüyorsunuz. Büyüğümüzdür, çok önemli bir görevdedir, kızıp da söylese bir şey değil. Prompterdan okuyor. Camdan bu kadar hakaret olunca o hakaretlerin gerçekten içten yapılması değil de bir vazife olarak yerine getirildiği çok belli.
"DOĞRULARDAN YANA EL KALDIRMAYA DEVAM EDİN"
Bizim derdimiz emeklilerin hesaplarına yatan aylık. Bizim derdimiz, cüzdandaki, pazardaki, mutfaktaki yangın. Bizim derdimiz imkansızlıklardan ötürü, evladına yurt verilemeyen, evladının barınma çözemediği için kaydı dondurup evladını memleketine geri getiren ananın derdi.
CHP Grubu, inançla gayretle devam edin. Doğruları savunmaya devam edin. Yoksuldan yana, emekliden, emekçiden yana el kaldırmaya devam edin. Bu halk, bu millet, kendisinin yanında olanı da emeğini sömürenleri de görüyor. Sizin bu gayretiniz sandığın başına gidince karşılığını bulacak. Bu millet, kendisini aç bırakanlardan, yoksul bırakanlardan hesap soracak.
ÇAY-SİMİT HESABI
Hesabı basitleştirerek anlatmak önemli… Tayyip Erdoğan yola çıkarken dedi ki; ‘Benim hesabım simit-çay hesabı.’ O günlerde yaptığı hesapla verilen maaş, simit-çay hesabına göre 5 kişilik ailenin gelirinin yarısını yutuyordu. Onu gösterdi, oy istedi. Bugün Ankara’da bir tane simit 10 lira, hafta içi 15 yaptılar, ‘Seçime kadar yakarsın beni’ demiş, 10 liraya geri aldılar. Çay da 15 lira; toplam 25 lira. 5 kişilik bir ailenin çay-simit hesabı 11 bin 250 lira. Emekliye 10 bin lira veriyorsun."
DEM PARTİ İLE GÖZ ÖNÜNDE NEYSE ARKADA DA AYNI ŞEKİLDE
Tayyip bey çay simide bakar çiftçi mazot kaç lira ona bakar. Seçimden bu yana benzin 19 liradan 40 liraya çıktı. Benzin çıktı mı zaten her şey zamlanır. Mazot 18 liraydı seçim günü bugün ise 42 lira. Diğer taraftan bu sabah Devlet Bahçeli, dün akşam Recep Tayyip Erdoğan DEM DEM DEM dediler. DEM diyerek açlığa sefalete katlanın demenin hesabı var.
Bizim her siyasi partiyle ne kadar ilişkimiz varsa DEM Parti ile de o şekilde ilişkimiz var. Göz önünde buluştuk. Özgür Özel'in ve CHP'nin DEM Parti ile ilişkisi göz önünde neyse arkada da aynı şekildedir. Bizler, onlar gibi arkada can ciğer kuzu sarması değiliz. Milletin derdi DEM DEM değil zam zam zam.
6 ŞUBAT'TA BÜTÜN CHP YÖNETİMİ DEPREM BÖLGESİNDE OLACAK
Haftaya bu salon boş olacak. Haftaya 6 Şubat. Biz 50 bin 783 vatandaşımızın hayatını kaybettiği depremin yıl dönümünde bütün grup olarak deprem bölgesinde olacağız. Bir kez daha hayatını kaybeden bütün Allah'tan rahmet yaralılara şifa diliyoruz.
Bu deprem 3 trilyon dolar vergi toplayan bir iktidarın 21 yılında yaşandı. Ülkeyi tek başına yöneten yani mazereti olmayan imkanları tam olan bir iktidar döneminde yaşandı. Kendisinden önceki dönemi depreme hazırlık yapmadılar diye eleştiren 8 kere imar affı çıkarıp 26 milyar gelir elde eden ama depreme dayanıklı kentler yaratmak için değil kendi iktidarı için kullanan bir iktidar döneminde yaşandı.
Ben depremden sonra hemen yola çıktık. Akşam vakti deprem bölgesine vardık. Malatya Doğanşehir'e sonra da Kahramanmaraş'a gittim. Ömrüm boyunca rüyalarımdan çıkmayacak manzaralar gördüm.
Bunun bir daha yaşanacağını biliyoruz ama afete karşı dirençli kentler yaratmak iktidar partisinin görevidir. Biz o süreçte depreme hiç hazırlık olmadığını gördük. İlk 1 hafta içinde inanılmaz bir koordinasyonsuzluk gördük. İlk 1 saat içinde inanılmaz bir kibir ve korku gördük. Belediyelerden gelen yardımlarda muhalefet partilerinin engellendiğini, dışarıda bekletildiğini gördük. Darbe paranoyasıyla koca orduyu içeride tutup 10 binlerce canın enkaz altında öldürüldüğünü gördük. Bunları hatırlatmakta fayda var. Ecevit hükümetine 3 gün oldu çadır dağıtmıyorsun diyenlerin Hatay'da 35. gün çadır dağıtamadığını gördük. Kendi imtihanlarıyla sınandılar ama en ağır bedelini yoksullar ödedi.