2015 yılından itibaren Antakya’yı kayıt altına almaya başladığını ve depremin yıkımını dünyaya duyurmak için asrın felaketi sonrası çekimlerine devam ettiğini belirten Şener, “2015 yılından beri Antakya’nın bir çok cadde ve sokağını kayıt altına almaya başladım. Bunları arşivleyerek gelecek nesillere aktarmak istedim. Bir yandan da Hatay’ın turizmini ön plana çıkartıp sosyal medya üzerinden bölgeye gelemeyen insanlara izletmek amacıyla başladım.
Depremden sonra çekim yaptığım bir çok yer yıkıldı geriye sadece enkaz kaldı. Depremden sonra ben yine çekimlerime ara vermedim. Antakya’yı kayıt altına almaya devam ettim. Çünkü bunlar bizim için tarih niteliği taşıyan belgelerdi. Antakya’nın öncesi ve sonrası durumu çok önemli. Antakya’daki yıkımının boyutunu bilmeyen çok fazla insan var. Bunları sosyal medya üzerinden elimden geldiğince farklı insanlara duyurmak istedim. Yurt dışından bu videoları takip edip izleyen çok fazla insan var. Depremin yıkımını öğrenmek isteyen çok fazla insan var” dedi.