Eski CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, 'Cumhurbaşkanına hakaret' iddiasıyla yargılandığı davada İYİ Parti eski Genel Başkanı Meral Akşener'e göndermede bulunarak, "Milliyetçi ve vatansever diye bildiklerimiz işbirlikçi çıktı, onlara inandığım için hata ettim, Evet hatalıyım. Bu kadar kötü olabileceklerini tahmin edemedim" ifadelerini kullandı.
Kılıçdaroğlu'nun bu açıklamasına il başkanları toplantısı öncesi yanıt veren İYİ Parti Genel Başkanı Sayın Müsavat Dervişoğlu, "Bilindiği gibi dün hakkında yürütülen bir hukuki süreç ile ilgili olarak mahkemeye giden CHP eski Genel Başkan Sayın Kemal Kılıçdaroğlu, kamuoyunun dikkatini çeken önemli açıklamalarda bulundu. Bana sorarsanız demokrasi tarihimizde önemli yeri olan partilerin Genel Başkanlarının söylemleri nedeniyle ve siyasi rakiplerinin şikayetlerine bağlı olarak yargılanmaları hiç yerinde bir uygulama değildir. Yargılanmasına neden olan iddialarla ilgili açıklamaları elbette ki kendi takdirleridir" dedi.
"ÇOK DAHA ÖZENLİ KONUŞMASINI BEKLERDİM"
"Ancak, geride bırakılan dönemlerle ilgili çok daha özenli konuşmasını umar ve beklerdim" diyen Dervişoğlu, şöyle konuştu:
"İYİ Parti’nin bugünü ve yarınları nasıl bizimse dünü ve evveli de bizimdir. Toplumun önemli bir kesimini töhmet altında bırakan ve Kurucu Genel Başkanımız Sayın Meral Akşener’i doğrudan hedef alan açıklamalarını şiddetle kınıyorum. Biz yaşadığımız süreçlerle ilgili olarak, kendimize ait değerlendirmeyi ve özeleştirileri yetkili organlarımızda yapar, yarınlara dair yol haritamızı da kendi irademizle belirleriz. Çok fazla şey söylemeye gerek yok.
Cumhurbaşkanının halkoyuyla seçilmeye başladığı günden itibaren, 2014’te Sayın Ekmeleddin İhsanoğlu’nu, 2018’de Sayın Muharrem İnce’yi, 2023 yılında da kendisini Cumhurbaşkanı adayı yapan ve Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın seçim kazanmasına vesile olan bizzat Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’dur. Ayrıca biz CHP’ye uzaydan aday teklif etmedik ya da pazarlık içinde bir aday önermedik. Eski defterleri karıştırmanın kimseye bir fayda sağlamayacağını hatırlatmak isterim. Ve yine hatırlatmak isterim ki evinizde kavga varken komşu eviyle kavga etmek size bir yarar getirmez. Kongre kaybedilir, sorumlusu başkası. Seçim kaybedilir sorumlusu yine bir başkası. Böyle bir değerlendirme vicdani değildir. İnsan biraz da suçu ve sorumluluğu kendisinde aramalıdır. Söylenecek çok fazla söz var ama dünün de bir hatırası var. O nedenle son söz olarak diyorum ki: 'Başkasını itham, kendini müdafaa değildir' Sayın Kılıçdaroğlu!"
"YAPAY TARTIŞMALAR..."
Son dönemde DEM Partili ve CHP'li belediyelere kayyum atanmasına da tepki gösteren Dervişoğlu, şözlerine şöyle devam etti:
"İktidarın ve bileşenlerinin yaptıkları her açıklama, attıkları her adım, yaşama geçirdiği her uygulama; toplumsal kaygıları arttırmakta, adeta toplumun sinir uçlarına dokunan ve yapay tartışmalarla birlikte sosyal çalkantılara vesile olabilecek bir mahiyet arz etmektedir. İşbaşına geldikleri günden itibaren, yarattıkları gerginlikten beslenen ve bunu bir stratejiye dönüştürerek kamuoyunu yönlendirmeye çalışan, gerçek sorunları karartıp, toplumun tüm doğrularını kendi yarattıkları bataklıkta boğmayı hedefleyen bir iletişim yöntemi kullanmakta ısrar etmektedirler."
Dervişoğlu, "Seçmen iradesini hiçe saymayı iktidarının gereği sayan saray rejimi; istibdat arzusu ve OHAL tutkusunun tezahürü olarak, kayyum atamaları ile açıkça seçmeni tahrik etmektedir" dedi.