Bahçeli'den Öcalan'a ikinci çağrı: Gelsin TBMM'de DEM Parti grubunda konuşsun

MHP lideri Devlet Bahçeli, DEM Partililerle tokalaşmasının ardından başlayan yeni bir çözüm süreci mi başlıyor tartışmasıyla ilgili konuştu. “Yeni çözüm sürecine değil, ortak akla ihtiyaç var.” diyen Bahçeli ikinci kez terör örgütü lideri Öcalan'a çağrı yaptı, "Terörist başı gelsin TBMM'de DEM Parti grubunda konuşsun, terörün tamamen bittiğini, örgütün lağvedildiğini haykırsın. Bu kararlılığı gösterirse umut hakkı için yasal düzenlemenin önü açılsın." dedi.

Google Haberlere Abone ol
Bahçeli'den Öcalan'a ikinci çağrı: Gelsin TBMM'de DEM Parti grubunda konuşsun

MHP lideri Devlet Bahçeli partisinin grup toplantısında konuştu.

DEM Partililerle tokalaşmasının ardından başlayan yeni bir çözüm süreci mi başlıyor tartışmasıyla ilgili konuştu. “Yeni çözüm sürecine değil, ortak akla ihtiyaç var.” diyen Bahçeli ikinci kez Öcalan'a çağrı yaptı: "Terörist başı gelsin TBMM'de DEM Parti grubunda konuşsun, terörün tamamen bittiğini, örgütün lağvedildiğini haykırsın. Bu kararlılığı gösterirse umut hakkı için yasal düzenlemenin önü açılsın." dedi.

MHP lideri Devlet Bahçeli'nin konuşmasından satırbaşları; 

"Bugün kitabın ortasından hiçbir yoruma ihtiyaç bırakmayacak nitelikte konuşacağım. Bugün milli birlik ve kardeşlik duygumuzun üzerine gerilmek istenen yabancı menşeili örtüyü kaldıracağım. Alışılmış söylem kalıplarından az da olsa taşmanın vakti geldiyse o vakit bu vakittir. Mevcut gerçeklere dayanarak milletimizin ayak bağlarını kalıcı olarak çözmenin belki de ilk adımını atmış olacağım. 

 

 

Türkiye'nin çözemeyeceği, altından kalkamayacağı hiçbir sorunu yoktur. Bunlardan biri Türkiye ekonomisi şiddetli fırtınayı atlatmıştır. 'Battık' diyenlerin yüzünü kızartmış hepsine mahcubiyet yaşatmıştır. Artık Türk ve Türkiye yüzyılı yürüyüşüne hız verme zamanıdır. Tek haneli enflasyon hedefine ulaşacağız.

"ENFLASYONLA MÜCADELEYE DESTEĞİMİZ TAMDIR"

İstihdam sayısı 33 milyona istihdam oranı da yüzde 50’ye yaklaşmıştır. Dünyada sular durulmazken Türkiye’nin atılgan ve azimli programlarıyla öne çıkması siyasi istikrarı perçinleyecek ekonomik istikrarın bizce müjdesi olmuştur. Ancak enflasyon ve hayat pahalılığı her insanımızı haklı olarak rahatsız etmektedir. Bu konudaki şikâyetleri ortadan kaldırmak başlıca görevimizdir. Gelir dağılımı adaletsizliği canımızı sıkan başka bir olumsuzluktur. Enflasyonla mücadele kesintisiz sürmektedir ve desteğimiz tamdır. Bu mücadelenin sonunda enflasyon rakamlarının tek hanelere gerileyeceğine inancım tamdır.

"EKONOMI YÖNETİMİNE GÜVENİYORUZ"

Bilinmelidir ki Cumhurbaşkanlığı Kabinemizin yanındayız. Ekonomi yönetimine güveniyoruz. Doğru yolda olduklarını görüyoruz. Döviz kuru, faiz ve enflasyon kuşatmasını güçbirliği yaparak kıracağız. Ekmeği büyüteceğiz. Dar ve orta gelirli insanlarımızı asla yalnız bırakmayacağız.

Her vatandaşımızdan bir bahaneyle 750 lira almak yerine, tüm vatandaşlarımıza artan zenginlikten pay veren bir Türkiye’ye ulaşmak hayal değil, ulaşılacak bir hedeftir.

ÇOCUKLARA YÖNELİK ŞİDDET

Narin, Sıla, İkbal ve Ayşenur evlatlarımız en ağır saldırılara maruz kalarak hayatlarını kaybetmişlerdir. Tüyleri diken diken eden caniliklerin sırayla kurbanı olmuşlardır. Milletimizin içinden barbarların çıkması çelişki gibi algılansa da böylesi sapıklar her toplumun ortak şikayetidir.

YENİDOĞAN  ÇETESİ SKANDALI

Yenidoğan bebekleri 8 bin lira SGK'dan para alabilmek için yoğun bakımda tutup ölümlerine neden olan, insanın aklına getiremeyeceği, kalbinin kaldıramayacağı yöntemleri kullanarak cinayet işleyen yaratıklar insanlığın yüz karasıdır. Bunlar tıbbi artık ve kana susamış çete güruhudur. Bir insan daha fazla nasıl alçalabilir. Para için bebekleri ölüme mahkum eden, üstelik bunu güle oynaya karşılıklı mavralarla yapan namussuzlara verilecek olan hangi ceza yürekleri soğutabilir, hangi ceza adaletin tecellisini sağlayabilir. Hangi ceza yüreklere su serpebilir. Bu olaylar geçiştirilecek bir konu değildir.

"BAKANIN İSTİFASINI İSTEMEK HANGİ AKLA HİZMETTİR?"

 Teftiş mekanizması gecikmeksizin çalıştırılmıştır. Adli süreç zamanında işletilmiştir. Peki Sağlık Bakanımızın istifasını istemek hangi akla hizmettir? Sağlık alanındaki parlak gelişmeleri karalamak nasıl bir politik angajmanın ürünü, kimlerin talimat veya tembihidir?

 Sağlık bakanımızı, İstanbul İl Müdürlüğü görevinden itibaren konuyla ilgili sergilemiş olduğu dürüst duruşundan dolayı tebrik ediyorum. Bebek katillerinin en ağır şekilde cezalandırılmalarını bekliyor, MHP’yi karalayan şerefsiz bir suçlunun tehditleri karşısında üstlendiği görevin itibarını koruyan Cumhuriyet Savcımızı gönülden kutluyorum.

YAHYA SİNVAR AÇIKLAMASI

Etrafımızın yangın yerine döndüğünü hepiniz görüyorsunuz. İsrail, Yahya Sinvar’ı da katletti. İki gün önce İsrail vandallığı Gazze’de aralarında kadın ve çocukların da bulunduğu 87 kişiyi öldürdü. Lübnan abluka altında can çekişirken yine kanı dökülen masum sivil halktan başkası değildir."

“SEÇİMLER ZAMANINDA OLACAK”

Türkiye’de güven bunalımı yoktur. Seçimler zamanında yapılacaktır. Ve herkes siyasi hesabını buna muvaffık yapmak durumundadır.

BARO BAŞKANLIĞI SEÇİMLERİ

İstanbul 1 Nolu Baro Başkanlığı Seçimlerinde, İstiklal Marşımızı hazmedemeyenlerin ortalıkta cirit atması KHK ile ihraç edilmiş eski bir CHP vekilinin başkan seçilmesi, yaptığı konuşmasında ‘Anayasa’nın ilk dört maddesine olumlu anlamda dokunmayı’ telaffuz etmesi yeni bir tuzağın kurulduğunu göstermektedir. Bu zatın anayasanın ilk dört maddesine nasıl dokunulacağını açıklaması, böyle bir teşebbüs halinde nelerin yaşanıp yaşanmayacağını akıl, izan ve kokuşmuş ideolojik süzgecinden geçirmesi tavsiyemizdir.

YENİ ÇÖZÜM SÜRECİ TARTIŞMASI

 DEM’e uzattığım el günlerdir tartışılıyor. Dedikodu borsası rekorlar kırıyor. Önüne gelen kendi meşrebine göre değerlendirme yapıyor. Görüş ve düşüncelerimi berrak ölçüde açıklamış olsam da birileri yine rahat durmuyor. Yeni bir çözüm sürecinin pişirildiğini iddia edenlere kadar pek çok iddia ve ifade malumlarınız olacağa üzere gündeme gelmiştir. 

Türkiye’nin yeni bir çözüm sürecine değil, ortak aklı çalıştırmaya, dürüst ve samimi adımlara, dış dayatmalara kapalı durmaya, bin yıllık kardeşliği daha da kuvvetlendirmeye ihtiyacı vardır ve olmalıdır. Türkiye’nin sorunu Kürtler değil, bölücü terör örgütüdür. Kürt kardeşlerimin sorununu çözmek elbette mecburidir. Ama kolektif kimlik ve etnik bir temelde çözüme atıf yapmak vahim bir tehlikedir.

Bu ülkede yaşayan hiçbir Kürt kardeşimin sorun olarak gösterilemez. ‘Kürt sorunu var’ demek yalan sözlerin, yıkım bekleyenlerin ortak propagandasıdır. Türkiye Cumhuriyeti devleti, asimilasyon politikasına hiçbir zaman tenezzül etmemiştir. Silah dışlanmadan refah mertebesine ulaşmak zordur.

 Terörist için şiddet bir amaç değil, araçtır. Toplumu yıldırmak yegane önceliktir. Bugüne kadar terörle mücadelede elde edilen ortak tecrübeleri şu şekilde sıralamamız mümkündür;

 1- Tek başına silahlı mücadelenin hemen hiçbir zaman terörü sona erdiremeyeceği gibi terörün silahsız çözümü de asla yoktur. Hiçbir taviz, hiçbir geri adım teröristi tatmin etmeyecektir. 

2- Gerçek dünya ile teröristin kanlı hayatı arasında çok ciddi farklar vardır. Teröristin yaşadıkları ve kabulleriyle gerçek olaylar arasındaki çekişk somutlaştıkça teröristin direnci kırılacaktır. 

3- Tek tek teröristler üzerinde tesirli olmak, ihanetin sonunun olmadığını açıklamak örgütteki çözülmeyi hızlandıracaktır. Terör örgütünün taleplerini kabul etmek, tehdide boyun eğmek değildir. Ancak silah ve şiddet karşısında toplumun boyun eğdiğini göstermek ne kadar yanlışsa demokratik atmaktan imtina edilmesi o ölçüde hatalıdır. 

"TERÖRİSTLERİN ADALETE TESLİM OLMASI TEK ÇIKIŞTIR" 

Terörle hiçbir yere varılmaz. Türkiye bölücü teröre asla rıza göstermeyecek, müzakere dayatmaları işe yaramayacaktır. Bir yanda terörle amansız mücadele ederken, demokratik reformların yapılması akla en yatkın seçenektir. 

Terör eylemlerine ön şartsız derhal son verilmesi, bütün teröristlerin silahlarıyla dağdan inip devlete teslim olması, Türk adaletinin vereceği hükme razı olarak cezalarını çekmeleri, terör örgütü için tek çıkıştır. 

"TERÖR ELEBAŞI ÇIKIP SİLAH BIRAKTIĞINI İLAN ETMELİ" 

 

Türkiye'ye getirilirken he türlü hizmete hazırım diyen terörist başı buyursun terörün bittiğini ilan etsin. Bu çağrımı anlamayanlar, saptırmaya çalışanlar oldu. Gelsin TBMM'de DEM sıralarına katılıp silah bıraktığını ilan etsin, terörün tamamen bittiğini örgütün lağvedildiğini haykırsın. Bu dirayeti gösterirse umut hakkının kullanımıyla ilgili yasal düzenlemenin yapılmasının önü de ardına kadar açılsın. Her adımı atmaya kararlı, inançlıyız. Yeni yüzyıl yeni hayat temelinde bagajları boşaltalım ve milli hedefleri birlikte yakalayalım."

 

 Devlet Bahçeli daha önceki grup toplantısında terör örgütü lideri Öcalan'a PKK'yı tasfiye etmesi gerektiği yönünde çağrı yapmıştı. 

UMUT HAKKI NEDİR?


"Umut hakkı", hapis cezasına mahkum edilenlerin kanunla belirlenen sürelerde iyi halinden dolayı koşullu salıverilmesinin mümkün olup olmadığının değerlendirilmesine denir.

Sıradaki Haber İçin Sürükleyin