Asistan doktor Uğurcan Ağcaoğlu'nun intiharı... İşte yaşananlar...

İzmir Dokuz Eylül Üniversitesi Hastanesi'nde görevli, asistan Doktor Uğurcan Ağcaoğlu'nun mobbing nedeniyle önce istifa ettiği ardındand a da ilaç içerek intihar ettiği iddia edildi. Ankara Tabip Odası Asistan Hekim Komisyonu yaşananlarla ilgili açıklama yaptı. Genel Sağlık-İş Sendikası da hastane yönetimini suçladı.

Google Haberlere Abone ol
Asistan doktor Uğurcan Ağcaoğlu'nun intiharı... İşte yaşananlar...

Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'nde görevli asistan doktor Uğurcan Ağcaoğlu’nun hastanedeki baskılar ve mobbingler yüzünden intihar ettiği iddia edildi.

Genel Sağlık-İş Sendikası Başkanı Derya Uğur iddialara ilişkin yazılı açıklama yayınladı. ''Dokuz Eylül Üniversitesi Hastanesi'nde yıllardır kötü çalışma koşulları, liyakatsiz yöneticilerin beceriksizliği ve iş bilmezliklerini tüm sağlık emekçilerinin üzerinde baskı unsuru olarak kullanmaları, sağlık emekçilerinin istifasına neden olmaktadır ve dün gece gencecik bir canımız daha hayattan koparılmıştır'' ifadelerini kullanan Uğur, şu iddiaları dile getirdi:

''Hastanede bir süre önce acil kliniğinde çalışan asistan hekimler toplu olarak istifa etmişlerdir ve yalnızca klinikte kıdemli asistanlar kalmıştır. O süreçte acil kliniğinin bir kısmının kapatılması düşünülmüştür. Fakat daha sonra hastaneye diğer branşlarda göreve başlayacak asistan hekimlerin 2 aylık süre ile acil serviste göreve başlatılarak eksiklik giderilmesi planlanmıştır. Bir yandan da cerrahi branşlar başta olmak üzere diğer kliniklerdeki asistan hekimler acilde çalıştırılarak beceriksiz yönetimleri yine sağlık emekçilerinin üzerinden götürülmeye çalışılmıştır.

Bu hekimler bir yandan kendi kliniklerinde baskı görürken öte yandan acil serviste kalan kıdemli asistanlardan baskı ve mobbing görmektedirler. Hastanede plastik ve rekonstrüktif cerrahi kliniği de başta olmak üzere diğer bölümlerde de mobbing çokça yaşanan bir durumdur. Asistan hekim Dr. Uğurcan Ağcaoğlu ceza verilmek amacıyla acil serviste görevlendirilmiş, acil serviste görev yaptığı sürede hakarete uğrayan arkadaşlarımızdan birisidir. Bu baskı ve mobbinglere daha fazla dayanamadığını iddia ederek dün öğleden sonra asistanlık görevinden istifa etmiş ve akşam saatlerinde ise intihar ettiği bilgisi alınmıştır. Bütün bunlar yaşanırken neden hastane koşulları düzeltilmemektedir? Siyasi iktidarın sağlık çalışanlarının sesini duyması için daha kaç sağlık çalışanının intihar yüzünden can vermesi gerekiyor? Çalışma koşullarının zor ve kötü olması, baskı ve mobbinglere dayanamayarak hayattan koparılan son meslektaşımız olmasını diliyor, bu elim olaya sebep olan tüm sorumluların cezalandırılmasını yetkililerden talep ediyoruz.''

"ÖFKEMİZİ KATBEKAT ARTIRDI"

Ağcaoğlu'nun intiharı ve mobbinge maruz kaldığı söylentisi hakkında bugün Ankara Tabip Odası'nda basın açıklaması yaptı. Açıklamada şunlar kaydedildi:

"İzmir Dokuz Eylül Üniversitesi Hastanesi Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi kliniğinde görev yapmakta olan asistan arkadaşımız Dr. Uğurcan Ağcaoğlu'nun intihar haberi hepimizi derin bir üzüntüye boğdu. İntiharın arkasında ilgili bölümde yapılan mobbingin olduğu söylentisi öfke ve üzüntümüzü katbekat artırmıştır. Bu söylenti elbette araştırılacaktır ancak mobbingin ne bahsi geçen bölümle sınırlı ne de sonuncu olmadığının da bilincindeyiz. Asistan hekimler olarak artık yeter diyoruz.

İki yıl önce çalıştığı klinikte yoğun mobbing yaşayan ve zorlu bir nöbet sonrası trafik kazasında hayatını kaybeden Dr. Rumeysa Berin Şen'in acısını hâlâ taşıyorken, çalıştığı klinikte yaşadığı mobbingleri intihar mektubuyla duyuran Dr. Mustafa Yalçın'ı unutmamışken, yaşadıkları zorluklar ve kötü koşullar nedeniyle hayatına son veren Dr. Melike Erdem, Dr. Ece Ceyda Güdemek ve burada adını saymadığımız nice meslektaşlarımızı hatırlıyorken bizlere yeni acılar yaşatan bu mobbing düzenini değiştirmek için mücadelemizi büyüteceğimizi buradan ilan ediyoruz.

Birçok hastanede birçok bölümde asistan hekim arkadaşlarımızın mobbinglerle yıldırıldığını, zorlu çalışma koşullarında ve insanlık dışı çalışma saatleriyle çalıştığını, yasal hakları olan nöbet ertesi iznin kullandırılmadığını duyuyoruz, biliyoruz. Asistan hekimlerin kârdan başka bir şey düşünmeyen bu sağlık düzeninin taşıyıcısı modern köleler olmadığını, adları mobbing ve sömürüye bulaşmış tüm kurumların ve bölümlerin takipçisi olacağımızı, bir arkadaşımızı daha kaybetmeye tahammülümüzün olmadığını bir kez daha ilan ediyoruz.

Mobbingin, angaryanın, eğitim ve izin hakkının gaspının ve ücretlerde düzensizliğin hiçbir kurumda ve klinikte yaşanmasını ve normalleştirilmesini kabul edemeyiz. Tüm meslektaşlarımızı mücadelemize güç vermeye davet ediyoruz."

Kaynak: ANKA
Sıradaki Haber İçin Sürükleyin