Karadeniz Sahil Yolu'nun Arhavi Kıyıcık mevkisinde 8 Aralık'ta gece saatlerinde heyelan meydana gelmiş, yamaçtan kopan dev toprak ve kaya kütlesi yola sürüklenmişti. Heyelan sırasında yoldan geçen dört arkadaş otomobillerinin içinde hayatını kaybetmişti.
BİLİM İNSANLARI İNCELEDİ
Trabzon Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Heyelan Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Arzu Fırat Ersoy öncülüğünde, Jeoloji Mühendisi Prof. Dr. Hakan Ersoy, Doç. Dr. Ali Erden Babacan, Öğretim Üyesi Dr. Muhammet Oğuz Sünnetci, Öğretim Görevlisi Dr. Murat Karahan, bölgede heyelana ilişkin teknik rapor hazırlamak için incelemelerde bulundu.
'DEPREM TETİKLEMİŞ OLABİLİR'
LİDAR teknolojisine sahip insansız hava aracı ile kitle hareketi ölçüm ve incelemelerde; dik yamaçtan kopup sahil yolunu aşarak denize ulaşan toprak kütlesinin, yaklaşık 100 bin ton olduğu belirtildi.
İncelemelerde 15 Kasım'da Rize'nin Hemşin ilçesinde meydana gelen 4.7 büyüklüğünde depremin heyelanın tetiklenmesinde etkin rol oynayabileceğine dikkat çekildi. Bilim insanlarının saha analizlerinde belirlenen yamaçtan akan devasa kütlenin, yaklaşık 4 bin kamyonla taşınabilecek kapasitede olması, heyelanın ürkütücü boyutunu da ortaya koydu.
'EZBER BOZAN HEYELAN'
KTÜ Heyelan Uygulama ve Araştırma Merkezi üyesi Jeoloji Mühendisi Prof. Dr. Hakan Ersoy, heyelanı bölgede yaşanan depremle ilişkilendirerek, şu bilgileri aktardı:
"Son günlerde Doğu Karadeniz'de heyelan olaylarında artış görmeye başladık. Bazı şeyler kafamızda soru işareti de bırakmaya başladı. Bu heyelanı artık ezber bozan bir heyelan olarak nitelendiriyoruz. Biz burada böyle bir heyelan bekliyorduk. Bu kadar şiddetli yağışlara rağmen bu denli büyük bir heyelan meydana gelmedi, hiç yağışlı olmadığı 10 gündür yaklaşık 15-16 derecelerde sıcaklığın seyrettiği, suyun olmadığı, o anda mevcut bir müdahalenin olmadığı bir anda oluşan heyelanla; biz orada yaklaşık 100 bin metreküp malzemenin, tamamen önündeki tamponu ve sahil yolunu aşarak denize ulaştığını gördük.
Heyelanı hazırlayan ve tetikleyen faktörler vardır. Heyelan orada hazır bekliyor ama tetikleyici bir titreşim mi vardı? Yağış ve müdahale yoktu. Kayıtlarda olmayan, dolayısıyla örtülü olduğu için bilemediğimiz bir fay Karadeniz'de 4.7 büyüklüğünde bir depreme neden oldu. Öngörümüz; depremin etkisiyle heyelanların tetiklendiğidir. Çalışmalarımız da bu şekilde devam ediyor."
'DEPREM YÜKÜ ÖNEMLİ'
Bölgedeki heyelanlarda deprem yükünün dikkate alınması gerektiğini vurgulan Ersoy, "Batum’dan başlayarak Giresun'da, Akçaabat'ta 2-3 büyüklüğünde sahilde depremler meydana geliyor. Bu depremler, Doğu Karadeniz’de heyelanları tetikliyor mu? Sorusu aklımıza getiriyor. Artık yapacağımız çalışmalarda, Doğu Karadeniz’de meydana gelen heyelanlarda deprem yükünü de dikkate almamız gerektiği ve depremin binalarda oluşturacağı etkilerden ziyade heyelanlarda bir tetiklenme meydana getirip getirmeyeceği de dikkate alınmalı" ifadelerini kullandı.
'DOĞU KARADENİZ'İ İYİ GÜNLER BEKLEMİYOR'
Doğu Karadeniz'i kütle hareketleri açısından iyi günler beklemediği uyarısında bulunan Prof. Dr. Hakan Ersoy, "Kamu kurumlarıyla üniversiteler ve gerek sivil toplum örgütleri birleşerek bu olaya bir çözüm üretmeli. Çünkü Birleşmiş Milletler’in 2020’de yaptığı afet tanımı var. Yerel ölçekte çözülemeyen problemlerdir. Hatta ulusal ya da uluslararası yardımlarla çözülebilir afetler. Doğu Karadeniz'i bundan sonra kütle hareketleri açısından çok iyi günler beklemiyor. Biz bu uyarıyı yapmak zorundayız. Çalışmalarımıza hızlıca devam etmeliyiz. Günü geçiren projelerle, lokal uygulamalarla biz bu işi çözemeyeceğiz. Bölgesel ve ulusal ölçeklerde bu tür projelere dikkat çekmeliyiz" diye konuştu.