Arife (arefe) 'ön gün' anlamına da geliyor. Öyle ki bu gün, dini bayramlardan önceki günü ifade ediyor. Aslında hicri kameri Zilhicce ayının 9. günü anlamına gelen arife (arefe) günü, Kurban Bayramı'ndan önceki terviye gününden sonraki gün anlamına geliyor. Fakat Ramazan Bayramı için de kullanılmaya başlanan bu kelimenin doğru yazılışı her yıl tartışma konusu oluyor. Bu gibi durumlarda Türk Dil Kurumu'nun (TDK) açıklaması takip ediliyor. Peki, Arife mi arefe mi TDK? Arife (arefe) günü doğru yazılışı nasıl?
ARİFE Mİ AREFE Mİ TDK?
Arife (arefe) günü, İslamiyet'te önemli günlerden biridir. Genellikle dini bayramlardan bir önceki güne işaret eder. Ramazan ve Kurban Bayramı'ndan önceki gündür. Ramazan ayının son günü olan arife (arefe),Müslümanlar için Ramazan ayının bittiğini simgeler. Bu özel günde oruçla vedalaşılır. Ayrıca bir yandan da bayram hazırlıkları, temizlik ve alışverişler yapılır.
Hac ibadetini yerine getirenler için ise bu özel gün, Arafat vakfesinin yapıldığı gündür. Arafat'ta vakfe, hac ibadetinin en önemli geleneklerinden biridir. Bu vakfe işlemi Kurban Bayramı'ndan bir önceki gün gerçekleştirilir. Bu anlamlı günü hacılar, dua ve ibadetle geçirilir.
ARİFE (AREFE) GÜNÜ DOĞRU YAZILIŞI NASIL?
Türk Dil Kurumu'na göre (TDK) bu kelimenin doğru yazılışı 'arife'dir.
ARİFE GÜNÜ NE YAPILIR?
Bu özel günde duaların kabul edildiğine inanılır. Müminler arife gününü ibadet ve dua ile geçirirler. Arife günü sadaka da verilir. İhtiyaç sahiplerine yardım etmek, sadaka vermek bu günün önemli bir parçasıdır. Bayram hazırlığı da çoğunlukla arife günü yapılır. Temizlikler yapılır, yemekler hazırlanır, bayram alışverişi yapılır. Arife Günü, manevi bir arınma ve hazırlık günüdür. Bayramın coşkusunu ve anlamını daha derin yaşamak için Müslümanlar bu günü özel bir şekilde değerlendirirler.
KURBAN BAYRAMI İBADETLERİ VE DUALARI İÇİN TIKLAYIN
ARİFE GÜNÜ İLE İLGİLİ AYETLER
Kuran'da "Arefe Günü" kavramı doğrudan belirtilmemekle birlikte, özellikle Kurban Bayramı Arefesi (Zilhicce'nin 9. günü) ile ilgili olarak Hac ibadetine dair ayetler bulunur. Bu ayetler, hac farizasının bir parçası olarak Arafat Vakfesi'ni ve hacıların bu günü nasıl geçirmeleri gerektiğini anlatır. İşte bu konuyla ilgili bazı ayetler:
1. Hac Suresi, 22:27-28
"İnsanlar arasında haccı ilan et ki, gerek yaya olarak, gerek uzak yoldan gelen yorgun develer üzerinde sana gelsinler. Ta ki kendileri için birtakım faydalara şahid olsunlar ve Allah'ın kendilerine rızık olarak verdiği kurbanlık hayvanlar üzerine belli günlerde Allah'ın adını ansınlar. Artık ondan hem kendiniz yiyin, hem de sıkıntı içinde bulunan fakire yedirin."
2. Bakara Suresi, 2:198
"Rabbinizden bir lütuf ve kerem istemenizde sizin için bir günah yoktur. Arafat'tan dalga dalga (dönüp) ayrıldığınızda Meş'ar-i Haram'da Allah'ı zikredin. O sizi nasıl doğru yola iletti ise, siz de O'nu öyle zikredin. Gerçek şu ki siz, bundan önce gerçekten sapıklardan idiniz."
3. Maide Suresi, 5:97
"Allah, Kâbe'yi, o saygıya layık evi, haram ayı, kurbanı ve (onun) gerdanlıklarını insanlar için bir nizam kıldı. Bu, Allah'ın göklerde ve yerde ne varsa hepsini bildiğini ve Allah'ın her şeyi bilici olduğunu bilmeniz içindir."
4. Tevbe Suresi, 9:3
"Ve Allah ve Resûlü tarafından hacc-ı ekber (en büyük hac, yani Kurban Bayramı) gününde insanlara bir ilân: Şüphesiz ki Allah ve Resûlü müşriklerden uzaktır. Şu halde (ey müşrikler) tevbe ederseniz, bu sizin için daha hayırlıdır. Yok eğer yüz çevirirseniz, bilin ki siz Allah'ı âciz bırakamazsınız. (Resûlüm), o küfredenleri acı bir azap ile müjdele."