Devletin, geçmişinde kimi sıkıntılar bulunan bir köyde, kayıp olduğu anlaşılan bir çocuğun ölü ya da diri bulunması ve olayın aydınlatılması çalışmalarında adli verileri kullanmak yerine siyasi mecrada süreci yürütmek istemesinin yaşanan tabloda payı büyük maalesef.
Gerek adli makamlar gerekse kamu yöneticileri ve siyasilerin olaya yaklaşımlarının oluşturduğu atmosfer inançsızlık sonucunu doğurdu. Savcılık soruşturmasında gerçeğe ulaşılması halinde bile kamuoyunun sonuca inanmasının önü kesildi kuşkusuz.
Toplum hiçbir şekilde ikna olmayacak. Zira yakın geçmişte örnekleri var.
Oysa, gerçekleştiği çevre ve adı geçenler çerçevesinde çok basit bir soruşturmayla, cinayet gün ışığına çıkarılabilirdi.
Fakat gelinen son noktada, Narin'in katledilmesi "dış güçlere" bağlandı. İktidara yakın kesimlerin her zor durumda kaldığında kullandığı iki sihirli kelimeyle hem de.
Soruşturmada; köy sakinlerinin, özellikle Güran ailesinin devlete ve siyasi iktidarın ideolojisine yakın olması kadar devletin de aileye bakışındaki farklı yaklaşım, Narin'in katil veya katillerinin bulunmasını her geçen gün zorlaştırıyor.