AK Partili Ömer Çelik'ten CHP'nin çağrısına yanıt: Erken seçim gündemimiz yok

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın da aday olabileceği bir erken seçim için hükümete çağrıda bulunmuştu. AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, bu çağrıya yanıt verdi.

Google Haberlere Abone ol
AK Partili Ömer Çelik'ten CHP'nin çağrısına yanıt: Erken seçim gündemimiz yok

AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik Habertürk TV'de soruları yanıtladı.

CHP Genel Başkanı Özel bugün yaptığı konuşmada "Koşullar, erken seçimi kaçınılmaz hale getirecek. Ülkenin mevcut yönetimle dört yıl daha devam etme gücü kalmamıştır. 2025 Kasım'da bizim karşımıza çıkmaya varsanız CHP burada" ifadelerini kullanmıştı.

AK Partili Ömer Çelik erken seçim gündemi ile ilgili, "Meseleyi konsolide etmek için erken seçim tartışması gündeme getiriliyor. Siyaset hangi duraklarda durduğunuz değil hangi yolu yürüdüğünüz meselesidir. Seçimi niye yapıyoruz? Vatandaş diyor ki 'merkezi iktidarda şu kadar süre veriyorum, şu işleri yapın diyor'. Şu anda bir erken seçim tartışması yoktur. Sayın Kılıçdaroğlu'nun helalleşmesi nasıl berhava olmuşsa, şimdi normalleşmeyi de berhava ediyorlar" dedi.

NORMAL SEÇİM VURGUSU

Çelik'in açıklamalarından öne çıkan başlıklar şöyle:

"Erken seçim gündemi bizim için yoktur. 14-28 Mayıslarını gördük. Genel seçimlerle yerel seçim dinamiği farklı şeylerdir. Erken seçim gündemimiz yok. Herkes hesabını normal seçime göre yapıyor.

Eylül'de bütün arkadaşlarımız sahaya inecek. Normal çalışmamızı yaptığımız zaman AK Parti Cumhur İttifakı halkla buluşuyor. Ekonomi son derece önemli bir dinamiktir. Çıkan sonuçlardan bütün birimlerimiz dersler, sonuçlar çıkardı. Bütün bunlara baktığımızda siyasete yeni yöntemler katma, vatandaşla buluşma, yeni modeller oluşturma açısından son MYK'da teşkilat başkanımız sunumlar yaptı. Geleneksel birikimleri koruyarak kendimizi yenileme konusunda son derece açık partiyiz.

Biz genel seçimin galibi bir partiyiz. Biz gerçekçiyiz. 7 Haziran'da hükümeti kuramamıştık. İlk defa başımıza gelmişti. Benim başkanlığımda heyet CHP ile oturdu, istikşafi görüşmeler yapılmıştı. Her görüşmenin sonunda basın toplantısı yaptık. Bu görüşmeler gerçekten de centilmence geçti. Halen de sağolsunlar hem bizden hem o arkadaşlar görüşmenin mahremiyetini korurlar. İç politikada, dış politikada eğitimde büyük oranda uzlaşamadığımızı görmüştük. Herhangi şekilde ortaklık sözkonusu olamayacağını görmüştük.

Şimdi de anlaşamıyoruz tabi, biz mavi vatan diyoruz, onlar mavi vatana 'masal' diyor. Sonra ne oldu 'seçime gidiyoruz' dendi. Biz şuna bakıyoruz. Anketlere tabii ki dikkat ediyoruz. Anketlere orta hakemin kararı alırken yan hakeme baktığı kadar bakıyoruz; yani VAR'a gitmiyoruz."

TEĞMENLER AÇIKLAMASI

Görüntülerden sonra tartışmayla ilgili dört kategoride bir şey söyledim. Vatandaşlarımız haklı olarak bu tip görüntülerde eski Türkiye'de vesayet görüntüleri mi çıkıyor, bir kalkışma mı var diye duyarlılıklarını dile getirdiler dedim. Bu son derece saygıdeğerdir, dedim. Bu sevince ortak olan vatandaşlarımız da var. İki konu gündeme geldi. Bunlara cevap vereyim derken teğmenlere hakaret ifadeleri kullananlar oldu. Bu da doğru değil. Sayın Cumhurbaşkanımız Türkiye'nin güvenlik ve dış politikasına ilişkin çok önemli mesajlar verdi. Burada üç kuvvetten de kadın teğmenler birincilikle çıktı. Ortaya çıkan görüntüyle ilgili olarak, ilk başta söyledim, demokratik denetim mekanizmaları çalışıyor, dedim.

"ANAYASA GEREĞİ CUMHURBAŞKANIMIZ ORDULARIMIZIN BAŞKOMUTANIDIR"

Burada hassasiyet gösterilen konu, alternatif yemin konusunun ortaya çıkmaya söz konusudur. Askerlik yüzde 100 disiplin gerektirir. Geçmişte yeni mezunların, bazı emekli askerlerin vesairenin başka türlü kodlamaya çalıştığını da biliyoruz. 27 Nisan sürecinde de gördük. Başka zamanlarda da gördük. Bütün bu çerçeveyi 360 derece görebilecek durumdayız. Buradan antidemokratik bir hareketlilik mi var diye hassasiyetini gösteren vatandaşlarımızın söyledikleri son derece saygıdeğer.

Birileri sosyal medyada 'bu hükümete karşı yapıldı, mesaj verildi' gibisinden mesajlar incelenecektir. Bugün Cumhurbaşkanımızın konuşmasında ifade ettiği gibi ilk sonuçlarının da çıktığı görülüyor. Cumhurbaşkanımız anayasa gereği ordularımızın başkomutanıdır. Geçen sene hatırlarsanız bir olay olmuştu. Atatürk rozeti takıp takmamayla ilgili. Daha sonra buna müdahale söz konusu olmuştu. O zaman da Atatürk rozeti taktı, takmadı üzerinden tartışma yürütüldü. Burada her iki tarafın da yaptığı disiplinsizlik. Sonuçta bu incelendi ve gereği yapıldı.

"SORUŞTURMANIN SONUCUNU GÖRELİM"

Büyük çoğunluğu itibariyle böyle bir mezuniyet töreninden sonra topyekün suçlamaya gitmek, çirkin ifadeler kullanmak da doğru değil. Demokratik mekanizmalar işliyor şu anda. Kasıt, ihmal, disiplinsizlik bu bağlamda incelenecek ve gereği yapılacak. Soruşturmanın sonucunu görelim. Cumhurbaşkanımızın bugünkü açıklaması net bir şekilde ifade ediyor. Anti demokratik motivasyonla hareket edenler de tespit edildiği ortaya çıkıyor. Bunlar incelenecektir.

Demokrasi konusunda mutlak ve kesin bir hassasiyet olması lazım. TSK'yı en çok yıpratan şey, bu darbeler, postmodern darbeler, kalkışmalar çerçevesinde TSK'nın istismar edilmesidir. Silahlı güç meşruiyetini milletten alır. Ordu milletin gözbebeğidir. Geçmişe doğru okuma yaptığınızda bütün darbeler dış odaklı projedir. Türkiye'nin egemenlik sistemine çökmek isteyen, milli dinamikler dışında istikamet vermek isteyenlerin ürettiği projelerdir darbe. En büyük yanlış silahlı kuvvetin kendi milletine silah çekmesidir. Bu konuda vatandaşlarımızın hassasiyet göstermesi son derece önemlidir.

"ÇOCUKLAR 'ATATÜRK' DEDİĞİ İÇİN BU SORUŞTURMA AÇILMIYOR"

Farklı yemin okuma meselesinin düzenlenmesi gerektiği net bir şekilde açıktır. Sayın Özgür Özel 'Atatürk diyen çocuklara soruşturma açıyorsunuz' diyor. Bakın bu yanlış bir açıklama. Bu çocuklar 'Atatürk' dediği için bu soruşturma açılmıyor. Disiplinsizlik unsurlarının tespit edilmesi için bu soruşturma açılıyor."

Kaynak: Medyatava Haber Merkezi
Sıradaki Haber İçin Sürükleyin