Kan donduran olay, Adana'da yaşanmıştı.
Merkez Seyhan ilçesinde demir yolu kenarında 6 Kasım 2022'de poşette yeni doğmuş kız bebek cesedinin bulunmasıyla ilgili 9 Kasım 2022'de tutuklanan annesi H.M. (40) hakkında yürütülen soruşturma tamamlandı.
Savcılıkça hazırlanan ve Adana 14. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edilen iddianamede, tutanaklar, şüpheli ve tanık ifadeleri ile uzmanlık, ölü muayene, otopsi ve adli tıp raporları yer aldı.
Adana Bölge Kriminal Polis Laboratuvarı Müdürlüğünün raporuna göre alınan kan örnekleri arasında yapılan mukayese işlemi neticesinde, kız bebeğin H.M'nin olduğunun tespit edildiği iddianamede belirtildi.
İddianamede yer verilen Adalet Bakanlığı 1. Adli Tıp İhtisas Kurulu raporunda şu ifadeler kullanıldı:
"Bebeğin tren yolu kenarında poşet içinde ölü olarak bulunduğu, otopsisinde tespit edilen vücut ölçüleri, baş boyun bölgesinde travma bulgularının tanımlandığı, iç muayenesinde beyinde yaygın kanama görüldüğü, bebeğin canlı olarak doğduğunun görüldüğü, iç organlarının histopatalojik tetkikinden elde edilen bulgular, otopsisinde alınan doku örneklerinin Kimya İhtisas Dairesinde yapılan tetkikinde ağrı kesici, ateş düşürücü, alerji tedavisinde kullanılan ilaç etken maddeleri ile uyarıcı madde bulunduğu, cesedin bulunduğu ortam, bulunuş şekli, olay yeri inceleme bulguları birlikte değerlendirildiğinde rahim içi 33-34 hafta gelişim gösteren bebeğin canlı doğduğu, yaşama kabiliyetinin bulunduğu, kanında uyarıcı madde olduğu, ölümün de künt kafa travmasına bağlı beyin kanaması sonucu meydana geldiği tespit edilmiştir."
İddianamede, anne H.M'nin uyarıcı madde içerek bebeğin doğumuna sebebiyet verdiği kaydedilerek, "Hayatın olağan akışı ve genel yaşama tecrübeleri içinde hamile bir kadının çömeldiği sırada bir anda doğum yapmasının gerçeği yansıtmadığı gibi akla ve mantığa uygun düşmediği belirlenmiştir." denildi.
Ölü muayene ve otopsi tutanaklarında, bebeğin vücudunun çeşitli yerlerinde sıyrık, çizik ve kanama tespit edildiği bilgisinin yer aldığı iddianamede detaylı anlatıldı.
"ÖLDÜREREK TREN YOLUNUN KENARINA BIRAKTIĞI TESPİT EDİLMİŞTİR"
İddianamede, bebeğin ölümünün düşmeye bağlı gerçekleşmediği belirtilerek, şunlar kaydedildi:
"Özellikle kulak altında ve boyundaki yaralanmaların düşmeye bağlı gerçekleşmediğinin aşikar olduğu, Adalet Bakanlığı 1. Adli Tıp İhtisas Kurulu raporunda rahim içi 33-34 haftalık gelişim gösteren bebeğin canlı doğduğu, yaşama kabiliyetinin bulunduğu, kanında uyarıcı madde bulunduğu, ölümünün künt kafa travmasına bağlı beyin kanaması sonucu meydana geldiği, sanık anne H.M'nin bebeği ölü olarak doğurduğunu söylemesine rağmen 1. Adli Tıp İhtisas Kurulu raporunda bebeğin canlı doğduğunun anlaşıldığı, bu bakımdan H.M'nin gayrimeşru ilişki sonrası dünyaya gelen bebeğini eşinden saklamak amacıyla uyarıcı madde içerek doğmasına sebebiyet verdiği ve akabinde elleriyle öldürerek daha sonra tren yolunun kenarına bıraktığı tespit edilmiştir."
BEBEĞİN ÖLÜ DOĞDUĞUNU İDDİA ETTİ
İddianamede ifadesine yer verilen H.M. ise suçlamaları kabul etmeyerek, "Olay günü banyoya girdim. Banyoyu temizlemek için yere çömeldiğimde aniden belim ağrımaya başladı. Bir anda çocuğun doğarak yere düştüğünü gördüm. Çocuğu kontrol ettiğimde nefes almıyordu. Ölü olduğunu anlayınca evdeki bez içine sarıp sonra da poşete koydum. Ardından 4 yaşındaki küçük kızımı da yanıma alarak bebeği tren yolunun kenarına koydum. Bebeği öldürmedim. Bebek ölü doğdu. Bu olayları tek başıma gerçekleştirdim. Korktuğum için hiçbir yere müracaat etmedim. Bebeği nereye gömeceğimi de bilemedim." ifadelerini kullandı.
Hakkında "çocuğa ve alt soya karşı kasten öldürme" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis talebiyle dava açılan tutuklu H.M'nin yargılanmasına kısa süre sonra başlanacak.