Hiranur Vakfı’nın kurucusu Yusuf Ziya Gümüşel, kızı H.K.G'yi 6 yaşındayken evlendirip cinsel istismara maruz bıraktığı suçlamasıyla 18 yıl 9 ay ceza almış, siyasal İslamcı kesim kampanya başlatarak Gümüşel'in iftiraya uğradığını iddia etmişti. Gümüşel’in kızı H.K.G ile evlendirildiği Yusuf İstekli arasında geçen konuşmaların HTS kayıtları ortaya çıktı. Kayıtlarda İstekli'nin, H.K.G. daha 6 yaşındayken onunla cinsel ilişkiye girmeye başladığı görülüyor. İşte o konuşmalar...
6 yaşında nikahımız kıyıldı, ilişkiye girmeye başladık. Her gün devam etti. Hiranur Vakfı’ndaki tecavüz skandalında yeni gelişme: HTS kayıtları ortaya çıktı.
Hiranur Vakfı’nın kurucusu Yusuf Ziya Gümüşel, kızı H.K.G'yi 6 yaşındayken evlendirip cinsel istismara maruz bıraktığı suçlamasıyla Yusuf Ziya Gümüşel’e 18 yıl 9 ay hapis cezası aldı. Küçük kıza cinsel istismarda bulunan Kadir İstekli’ye 36 yıl hapis cezası verildi. İstekli ile H.K.G'nin telefon konuşamasının dökümü bütün skandalı ortaya koydu.
Asia Press'ten Mustafa Kılıç'ın yayınladığı HTS kayıtları şu şekilde:
-Her doktora gitmicen işte. Anam da öyle demişti. Yani bu yolda olmayan doktorlar iyi karşılamaz. Uygun karşılamaz, diye söylemişti zaten. Onun için o kendi kocasını yolladı. Biliyo da.
-Onun ilk başta yönlendirdiği bi doktor vardı. Ben ona söyledim işte böyle böyle. 6 yaşında nikahımız kıyıldı. Sonra cinsel ilişkiye girmeye başladık. 6 yaşından itibaren 14 yaşıma kadar bu şekilde her gün böyle devam etti. Çok şaşırdı bana bir şey demedi. Hemen benden sonra Hava Hanım'a mesaj atmış. Bu nasıl bi olay böyle altı yaşında tecavüz etmiş kocası. 6 yaşından 14 yaşına kadar hergün tecavüz.
-Tecavüzle ne alakası var H..
-Öyle.
-Nasıl öyle.
-Hukukta öyle da.
-Tamam hukukta öyle de Allah Allah. Onların ağzıyla konuşuyosun ya. Ne tecavüzü ne alakası var.
-Ya niye kızıyosun ki cinsel ilişkiye girmedik mi biz. İlişkiye girmedik mi biz senle.
-Girdik.
-Eeee.
-Tecavüz olarak niye nitelendiriyorsun?
-Doktorların söylediğini söylüyorum ben sana.
-He tamam onların ağzıyla konuşuyosun, benimsemiş gibi konuşuyosun onları. Tecavüzle ne alakası var H. ya. Evliydik, nikahlıydık ya. Tamam olmaması gereken bir şey olmuş ama. Niye tecavüz diye nitelendiriyorsun. Her gün ben sana tecavüz etmişim, ne alakası var ya. Böyle bir şey yok ya. Olmaması gereken bir şeydir, yanlıştır. Ama sen olayı şeye getiriyosun ya, tecavüze getiriyosun ya. Yaptın bizi tecavüz.
-Ben mi getiriyorum, ben mi getiriyorum.
-Öyle diyon ya, doktorun ağzıyla bana onu diyon ya. Ne alakası var ya.
-Yani tedavimin mümkün olmadığını söylüyorum sana. Yani biz mutlu olamayız onu diyorum sana anladın mı? Geçmişi unutmam mümkün değil ve gerçekten de dedikleri gibi olmuyor işte. Yıllardan beri yazık günah, hem sana bana. Görmüyor musun hocam halimi. Nereye bunalıyorum, nefes alamıyorum. Darlanıyorum.
-Ben diyorum sana evlen diye.
-Sen malsın da onun için diyosun öyle.
-Ayrılalım dedim kaç defa yani.
-Ayrılalım diyosun. Nasıl diyosun ayrılalım diye sende H. K. Allah, Allah. Bizim bi hayatımız var niye ayrılalım H. K.
-Çünkü ben normal bi insan değilim.
-Hatırlamıyorum, H. K. Net bir şey hatırlamıyorum. Anladın mı, mesela ben nasıl diyim. Sana hafızlık yaptırdığım günlerden hani 3-5 anı ya vardır, ya yoktur. Ben de öyle bi şey var. Anı yok. Anladın. Yani söz yok.
-Beraber olduğumuzu biliyosun. Olayları tam olarak hatırlamıyosun öyle mi?
-Beraber olduğumuzu biliyorum canım Allah'ım. O kadar da mal değilim. Beraber oluyorduk.
Ayrıyetten bi de şöyle H. K. Şimdi hocaefendi F. Betül'ü 18'den önce neden evlendirmek istedi. Bizim şey olayı biliyorsun. Karakol olayı.
-Evet. 18'den önce
-Ya o sıkıntıydı. 18'den önce evlilik yapamıyorsun zor o.
-Karakol olayı. Orda yaşımı büyütmüştük dimi.
-Yaşını büyüttük.
-Öyle yırttık.
-Yoksa ben giriyodum içeri da. 3 sene 4 sene yatacaktık. Onu affetmiyo ki Devlet ona bakmıyo yani. Bitti neler neler çektik o zaman. Ramazan-ı Şerif ayı.
-Orda nasıl benim yerime başkası girmişti.
-Başkası girdi.
-Kemik testine.
-Anladın.
-Ama insan bunu şey yapamıyo yani. Düşünemiyo nasip olayı falan.
-Nasip H. K. ne alakası var.
-O zamanlarda mesela hep çok üzülürdüm.
-Fa fa nın şimdi bu yaşa kadar kendisi dinle beni az. Az beni dinle.
-İllaki onlar da küçükten evlensinler. Benim yaşadıklarımı yaşasın, yaşasaydı demiyorum ama.
-Alakası yok ya.
-Hani mesela sevmiyorlar mıydı, annemler beni. Erkenden verdiler.
Sevmiyor olur mu H. K.
-Ya da kendimi dışlanmış gibi hissediyorum gerçekten öyle. Yani annemler kahvaltı vanivorlardı. Kahvaltı daha bitmeden, ta burdayken yani. Yukarı çık H. K. sen. Böyle demeleri çok ağrıma gidiyordu.
-Ama ben varım yukarda da. Kocan var yukarda.
-Ama öyle algılamıyor işte. Küçücüksün daha 7 yaşlarındasın. Bi şey dicem, o zaman bi kocaya değil, anneye ihtiyacın senin.