Tedavinin cerrahi öncesi kemoterapi, cerrahi ve cerrahi sonrası kemoterapi olmak üzere üç aşamalı bir yöntemle yapıldığına değinen Doç. Dr. Başdelioğlu, “Yakın geçmişe kadar tek tedavi, cerrahi yolla tümörlü uzvun alınması yani ampütasyondu. Ancak günümüzde cerrahi için mümkün olan her durumda uzuv koruyucu cerrahi tedavi uygulanıyor. Cerrahi öncesi kemoterapi uygulanması sonrası uzvu koruma oranları %90’ların üstündedir. Kanser daha önce yapılan biyopsi yolu da dâhil olmak üzere, hiç tümör dokusu görülmeden ve tümörün içine girilmeden çevresinde belli bir miktar temiz doku olacak şekilde tek parça halinde çıkarılır. Oluşan defekt ise tümör lokalizasyonu ve hastanın değerlendirilmesi neticesinde biyolojik olan ve biyolojik olmayan yöntemlerle rekonstrükte edilir. Böylelikle 5-10 yıllık sağ kalım oranları cerrahi öncesi ve sonrası kombine kemoterapi alan hastalarda geçmişe oranla yüz güldürücü oranlara ulaştı” diyerek sözlerini noktaladı.