İLK SEANSLARDA BİLE ETKİSİ GÖRÜLÜYOR
Yeditepe Üniversitesi Tamamlayıcı Tıp Merkezi Sorumlusu Dr. Berna Atay, Banu Fotocan’a uygulanan tedaviyle ilgili şu bilgileri verdi: “Banu Hanım bize geldiğinde ağrıları tavan yapmıştı, uyku kalitesi bozuktu, dinlenmiş kalkamıyordu. Hem MR sonuçlarını hem diğer yapılmış olan tahlillerini inceledikten sonra kulak akupunkturda tanı ve teşhis yönteminde kullandığımız dedektör yardımıyla incelemeleri yaptık. Dedektörle kulaklarını taradığımız zaman yoğunluk süresini tek tek hangi omurlarda sıkıntısı olduğunu tespit ettik. Ağrılı yerleri tespit ettikten sonra haftada iki gün olarak akupunktur tedavisine başladık.”
3. ve 4. seanstan sonra olumlu görüşler almaya başladığını söyleyen Dr. Atay, “Uykularının düzeldiğini ve hatta yüzünün artık güldüğünü öğrenmek bizi de rahatlattı. Toplamda 13 seanslık bir tedavi gerçekleştirdik. Bloke olmuş kas sisteminin rahatlamasıyla birlikte dolaşım da rahatladı. Oksijenlenmenin artmasıyla da ağrıları azaldı” diye konuştu.
Fibromiyalji için stres kontrolünün de çok önemli olduğunu hatırlatan Dr. Berna Atay, “Akupunktur tedavisinde ana tedavi bittikten sonra birkaç ayda bir kontrollerin devam etmesi gerekiyor. Özellikle tedavi sırasında hastaların yük taşımaması, ergonomik olmayan duruş bozukluklarından da uzak durması önemli” diye konuştu.
“DSÖ BU SORUNLARDA AKUPUNKTUR KULLANILABİLİR DİYOR”
Dünya Sağlık Örgütü kriterlerine göre bugün akupunktur metodunun birçok sorunda kullanılabildiğini anlatan Dr. Berna Atay, şu bilgileri verdi: “Ameliyat gerektirmeyen bütün akut ve kronik ağrılı hastalarda, kas, iskelet sistemi hastalıklarında, kulak burun boğaz hastalıklarında özellikle vertigoda, kulak çınlamasında, yine nörolojik bir hastalık olan bütün migren tiplerinde ve trigeminal nevraljide, gastrointestinal sistemde, solunum yolu sisteminde yani alerjik astım gibi alerjilerde de kullanabilecek güvenli bir metottur.”