Phoenix Projesi, Bozburun Yarımadası’nda yer alan ve daha önce hiç kazılmamış Phoenix Antik Kenti’ni eksenine olan multi-disipliner ve tüm arkeolojik süreç boyunca kentin çevresinde yer alan halkla birlikte yürüyecek bir çalışma. Bu yapısıyla da Türkiye’de bir ilk olma niteliği taşıyor.
Projenin kurucusu hayatının merkezine tarihi koymuş bir arkeolog olan ve şu an Penn Üniversitesi Müzesi’nde çalışan Dr. Asil Yaman… Asil, Yıllar süren araştırmanın ardından, kazı çalışmalarına başlamak için daha önce hiç araştırma yapılmamış olan Marmaris’teki Phoenix Antik Kenti’ni seçiyor. Bu kapsamda dünyanın dört bir yanından akademisyen ve arkeologlar ile iletişime geçerek tamamen gönüllülük esasına dayalı olarak bir araştırma ekibi kuruyor, yüzey araştırması izni için de Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın onayını alıyor. Ekip şimdi ise heyecanla kazılardan önceki ilk adım olan Yüzey Araştırmalarının başlayacağı eylül ayını bekliyor. Bu kapsamda eylül ayında 10 farklı disiplinden 6 ülkeden 27 araştırmacı, sanatçı ve profesyonel Phoenix Antik kentinde bir araya gelecek.
Çocuklar tarihle buluşacak…
Bu projeyi sadece bir arkeolojik kazı olarak görmemek gerekiyor. Çünkü kazılar ilerledikçe çocuklarla yapılan eğitimler, çağdaş sanat ve atölye çalışmaları ile birlikte yerel halkla birlikte atölyeler de bu projenin bir parçası...
Bir yanda binlerce yılın ardından tekrar gün yüzüne çıkan tarihe şahitlik ederken, bir yandan kazı atölyelerinde daha küçük yaştan tarih bilinci kazandırılan çocukları, bir yandan Taşlıca’da yöresel halkın sanatçılarla birlikte ortaya çıkardığı yeni eserleri düşünün… İşte tüm ekibin hayali bunu gerçek kılmak!
Jeofizik araştırmalarının yanı sıra Kırsal Mimariyi Belgeleme ve Koruma, Sözlü Tarih Araştırmaları, Çocuklarla Kültürel Miras Eğitimi Programı, ArkeoBotani, Sözlü Tarih proje kapsamında hayata geçilen programlardan sadece birkaçı…
Projenin kurucusu Asil Yaman projeyi “Bizim amacımız sadece arkeolojik bir kazı yapmak değil, geçmiş ve gelecek arasında bir köprü kurarak, antik kent ortaya çıkardan bilim ve sanatla birlikte, çeşitli atölyeler ile birlikte bu topraklarda yaşayan herkesin hayatına dokunabilmek” diye anlatıyor.
