Yurtdışında ve yurtiçinde aldığı ödüllerle adından söz ettiren ve 11 Mart’ta sinema severlerle perdede buluşacak olan Ceviz Ağacı filmi 8. Buenos Aires Film Festivali'nden sonra 5.Nepal Uluslararası film festivali Yarışma Bölümüne seçildi.
Şiddete maruz kalan bütün kadınlara adanan Ceviz Ağacı vizyon öncesi festival yolculuğunu sürdürüyor
Darbe sonrası travmalara ve kadın cinayetlerine getirdiği özgün bakış açısıyla farklı siyasi, ahlaki ve felsefi bakış açılarını perdeye yansıtan "Ceviz Ağacı" 11 Mart’ta sinema perdesinde seyirciyle buluşacak. Film bugüne kadar yurt içi ve yurt dışında birçok önemli festivallerde gösterilip toplam 12 Ödüle layık görüldü.
Yaptığı birbirinden özel kısa film ve belgesellerin yanında 2013 yılında Mostar’ı Hasankeyf’e şiirsel bir aşk üzerinden bağlayan ve festivallerden birçok ödülle dönen Üç Yol’un yönetmeni Faysal Soysal’ın ikinci uzun metrajı Ceviz Ağacı, mart ayında katılacağı 8. Buenos Aires Film Festivali'nin ardından 30 Mart – 4 Nisan tarihleri arasında gerçekleşecek olan Uluslararası Nepal film festivalinde ana yarışma bölümüne katılacak. Sinema salonlarındaki fiziki gösterimler ve etkinliklerle gerçekleşecek olan Festival'e filmin yönetmeni Faysal Soysal ve başrol oyuncusu Serdar Orçin'in de katılması bekleniyor.
Uluslararası Prömiyerini 42.Moskova film festivalinde yapan ve Türkiye’nin en büyük festivallerinden olan İstanbul, Ankara ve Adana ve film festivallerinin yanısıra Balkan Panorama, Bremen, Pekin, Torino Underground, Frankfurt Türk Filmleri Festivali, London City, New York Artist Forum Festival of Moving Image gibi uluslararası film festivallerinde yarışan Ceviz Ağacı filmi sahip olduğu sinematografi, atmosfer tasarımı ve varoluşçu anlatım diliyle yabancı eleştirmenlerin de ilgi odağı oldu.
Filmin Yönetmeni Soysal, Türk sinemasının en cesur yönetmenlerinden olan Ömer Kavur’a selam niyetiyle Ceviz Ağacı’nın çekimlerini Akrebin Yolculuğu filminin geçtiği Göynük'te gerçekleştirdi. TRT ortak yapımı ve Kültür Bakanlığı desteğine de mazhar film, Vakıfbank ve Orzax sponsorluğunda, aynı zamanda ilk Türkiye-İran ortak yapımı olma özelliği taşıyor. Yönetmen, ilk filmdeki şiirsel dünyasını Türkiye’nin en iyi görüntü yönetmenlerinden olan Vedat Özdemir ve Ses Operatörü Mustafa Bölükbaşı ile daha yükseğe taşırken Türk edebiyatının öncü isimlerinin katkılarıyla da dramatik yapıya özgün ve yerli motifler kazandırmaya çalışmış.