Mide içeriğinin yemek borusuna geri kaçmasına ‘reflü’ denildiğini ifade eden Prof. Dr. İbrahim Ertuğrul, “Bu durum normal bireylerde genellikle yemeklerden sonra olmak kaydıyla görülen fizyolojik bir olaydır. Ancak bu olay, hastada şikâyetlere yol açmışsa, yemek borusunda zedelenmeye yol açmışsa bunlara ‘reflü hastalığı’ adı verilmektedir” açıklamasında bulundu.
İftar ve sahur arasında sık ama küçük hacimli yemek yemenin olabilecek şikâyetleri azaltacağına dikkat çeken Prof. Dr. Ertuğrul, “Yenilen gıdaların hacmi arttıkça içindekileri boşaltabilmek için mide daha fazla çalışmak zorunda kalacak ve böylece artan mide içi basıncı reflünün artmasına neden olacaktır” diye konuştu.
ŞEKERLİ GIDALARI ÇOK TÜKETMEKTEN KAÇININ
Reflü sorunu olanların iftarda dikkat etmeleri gereken bir başka durumun da çok miktarda şeker içeren gıdaları ya da yoğun tatlı gıdaları tüketmek olduğunu söyleyen Prof. Dr. Ertuğrul, şunları söyledi:
“Yemek hazırlarken kullanılan şeker, adeta asit gibi etki eder. Aşırı tatlı kekler ve pastalar ya da yoğun şeker içeren şuruplu tatlılar, reflü hastalarında asitli bir gıda yenmişçesine reflü semptomlarını alevlendirebilmektedir. Gıdaların reflü semptomları üzerine etkileri kişiden kişiye göre değişebilmektedir. Hangi gıdalarda şikâyetler artıyorsa, bu gıdaları beslenme düzeni dışında tutmak doğru olacaktır. Reflü hastalığı olanlarda kilo fazlalığı, reflü şikâyetlerini daha da artırabilmektedir. Bu nedenle vücut ağırlığının boya göre makul bir aralıkta olması büyük önem taşımaktadır. Son olarak reflü hastalığı olanlar iftarlarını açtıktan sonra sigara içmemelidir. Sigara tükürük salgısında azalmaya ve tükürük içeriğindeki bikarbonatın salgılanmasında azalmaya ve mide boşalmasında gecikmeye neden olmaktadır.”
