İşte Kübra Par'ın yazısı
Dün yeni asgari ücret açıklandı. Öyle bir seviyede tutuldu ki ne büyük bir hayal kırıklığı yarattı ne de büyük bir sevince neden oldu.
Anladığımız kadarıyla iktidar seçim öncesi bir kâr zarar hesabı yaptı.
9-10 bin lira düzeyinde belirlenseydi seçim öncesi havayı kendi lehlerine çevirmesi muhtemeldi.
Fakat bunun yaratacağı iki somut tehlike vardı.
Baz etkisiyle düşme trendine giren enflasyonu tetikleyip tekrar yükseltebilirdi.
İşverene maliyeti artacağı için işten çıkarmalar başlayabilirdi.
Bu iki riske karşı 8500 lira tercih edildi.
Peki yeni asgari ücret seçim yolunda iktidara avantaj sağlar mı?
Anadolu’da yaşayan seçmen için belli bir rahatlama sağlasa da büyükşehirlerde memnuniyet yaratması zor.
Bunu görmemeleri mümkün değil.
Seçim öncesine dair bir B planları var.
Dün Cumhurbaşkanı Erdoğan, satır arasında kurduğu bir cümle ile bu planın işaretini verdi.
''Beklenmedik bir durumla karşılaşırsak asgari ücrette ara bir düzenleme yapmaktan kaçınmayız'' dedi.
Eğer ki seçim, zamanında yani mayıs sonu haziran başı gibi planlanır ve iktidar kazanma ihtimalini riskli görürse nisan ayında yeni bir zam daha yapabilir.
Seçim öncesinde enflasyonun baz etkisiyle yüzde 50’ler seviyesine gerilemesi bekleniyor.
“Bakın enflasyonu düşürdük, daha da düşüreceğiz” diyecekleri kesin.
Tam da o dönemde yeni bir ara zam ile seçmeni memnun ederek sandığa gidebilirler.
Açıkçası ben bu olasılığı çok güçlü görüyorum.
9 bin üzerine çıksalardı, hazirana kadar psikolojik ve maddi etkisi azalacaktı.
Şimdi orta seviye bir zam yapıp tam seçim öncesi cila atmayı tercih edebilirler.