Prof. Dr. Okyar, "Doğal olarak balığı hem beslenme hem de üreme yönünden etkilediklerinden dolayı balık stoklarının ciddi tehdidini oluştururlar. Marmara Denizi'nde de son dönemlerde denizanalarında ciddi artış olması sebebiyle balıkçılardan bize de şikayet geliyor. Balıkçı ağını çekerken, denizanalarının yüzde 95'i sudan oluşur. Çekerken bu sıkışma esnasında bunlar parçalandıklarından dolayı parçalandığında sümüksü yapı ağların ağ göz açıklığını kapattığından dolayı ağın alınmasında balıkçıya zorluk çıkarır.
Süzülmesi gereken su süzülmez, o suyu da birlikte çekmek durumunda kalır balıkçı. Bu yüzden daha fazla enerji, daha fazla yakıt, daha fazla zaman harcamak durumunda. O yüzden böyle de bir zararı var. Hem stok yönünden hem de ekonomik olarak zararı var. Tüm balıkları etkiler ama özellikle pelajik balıklar. Su kütlesinde hareket eden özellikle yüzeye yakın göç eden balıkları daha çok etkiler. Hamsi, sardalya gibi balıklar daha çok etkilenir. Denizdeki tüm canlıları denizanaları etkiler" ifadelerini kullandı.