Hayrettin Hayreden’in Mustafa Kemal Atatürk’e tanıtmış olduğu cihazla birlikte Telsiz Telefon Şirketi kurulmuş ve bu alandaki serüvenimiz başlamıştı. Böylelikle, Türkiye’de radyoculuk tarihi açısından ilk anonsun seslendirildiği gün, ülkemizin işitsel hafızasının da temelleri atılmış oldu.
İstanbul Radyoevi Müzesi açıldı!
İstanbul Radyosu, 6 Mayıs 1927’de ilk anonsunu yaparak yayın hayatına başlamıştı. Radyoculuk açısından, öncesinde yaşanan tecrübeler ve dünyada hızla yayılan teknolojik gelişmeler, ülkemizde de karşılık bulmuştu.
Sirkeci’de, bugünkü tarihi PTT binasının üst katında, sonrasında ise bir süre Galatasaray’da Posta Müdürlüğü binasında ikamet eden İstanbul Radyosu, en nihayetinde 19 Kasım 1949’da açılışı yapılan, Harbiye’de inşa edilen bu binadaki yerini almış oldu.
Tamburi Cemil Efendi’nin oğlu, Telsiz Telefon Şirketi’nin kurucularından, ilk genel sekreterliği ve sunuculuğunu yapan Mesut Cemil’in tarifiyle “uzaktan kocaman bir transatlantiği” andıran yapı, ödüllü mimari bir projenin sonucudur.
Bu müze vesilesi ile rahmet ve şükranla andığımız Çanakkale Anıtı’nın da mimarları olan Ömer Güney, Doğan Erginbaş ve İsmail Utkular projesi olan bu bina, gerek mimari özellikleri gerekse iç planlaması ve teknik donanımı açısından sıradan bir yapı olarak değil, özellikle “Radyoevi” olarak inşa edildi.