"İlk “rehberlik” yılları... İstanbul 1960’tan sonra süratle bozulmaya başladı. Bugün bu büyük göçün, büyük bozulmanın başlamasından aşağı yukarı yarım asır geçti ve daha ne kadar devam eder bilmiyorum. Çok devam ettiği takdirde şehir ölecektir tamamıyla ve ölüm şu şekilde olacaktır: Tamamen şekil ve bünye değiştiren bir canlı haline dönüşecektir. Bu bizi tabii çok üzecektir demiyorum, insanlar buna alışacaktır. Yani benim çocukluğumun İstanbulluları camiye ve türbeye göre referans vererek randevu verirlerdi. Bugünküler “mall” dediğimiz o Amerikan tipi çarşılara göre yaşıyorlar. Bu alışveriş merkezleri referans noktası oluyor. İnsanların semtlerden haberi yok ve Eski İstanbul’da değişmeyen hastalık devam ediyor...."