18. yüzyılda Fransa’da yaşamış aydınlanma çağı filozoflarından Denis Diderot‘un (1713-1784), çok fazla borcu birikmiştir. Bunu duyan Rus İmparatoriçesi Katerina, Diderot’un kütüphanesini satın alır, Diderot’ya 25 yıllık maaşını peşin öder ve kütüphaneyi kendisine tekrar hediye eder.
Hiç ihtiyacınız yokken neden daha fazlasını alıyorsunuz? Bunun adı Diderot Etkisi.
İnsanoğlu her dönemde ihtiyacından fazlasını almaya meylediyor. Örneğin daha fazla ayakkabı daha fazla çanta daha fazla daha fazla... Bunun tarihse bağlamda bir adı bile var: Diderot Etkisi. Peki nedir bu Diderot Etkisi?
Artık Diderot, bütün borçlarından kurtulmuş, rahatlamış ve bir servete sahip olmuştur. Bir gün bir arkadaşı ona kadife bir sabahlık hediye eder. (Bazı rivayetlere göre ise kendisi almıştır.)
Filozof sabahlığıyla çalışma masasında şevkle çalışırken, birden bire yeni ve gösterişli sabahlığı ile çalışma masasının hiç uyuşmadığını düşünür. Ve işte her ne olursa, bundan sonra olur. Derhal, çalışma masasını değiştirip harika bir çalışma masası alır.
Artık sabahlık ve çalışma masası uyumludur. Fakat o da ne? Yerdeki eski halı, sabahlığına ve çalışma masasına yakışmıyor. Hemen servetine ve kendisine yakışacak bir halı alır.