BOŞANDIĞI EŞLE AYNI EVDE YAŞAMAK KESİNTİ İÇİN YETERLİ DEĞİL
Yargıtay 10'uncu Hukuk Dairesi üyesi Hakim Bektaş Kar ise kararın onanması konusunda üyelerle aynı, gerekçenin içeriği konusunda farklı düşündüğünü belirtti. Davacı Fatma Arpaç'ın boşandığı eşiyle çocukların velayetiyle ilgili sorunlar yaşadığını ve aralarında husumet oluştuğunu anlatan Hakim Bektaş Kar, şu ifadeleri kullandı: "Sosyal güvenlik hakkı anayasal bir hak olup, ölen hak sahibi babadan dolayı bağlanan ölüm aylığının kız çocuğunun boşandığı eşiyle salt fiilen birlikte yaşamasına ilişkin tespit ve boşanılan eşin desteğini almak; aylık kesilmesi için yeterli değildir. Kurum tarafından aylığın kesilmesi için; boşanma anlaşmalı, yetim aylığına hak kazanmak için yapılmalı, hakkın kötüye kullandığı belirlenmeli, birlikte yaşama olgusu anlaşmalı boşanmaya bağlı olarak maddi ve somut vakalara dayandırılmalı ve kurumun bu konudaki raporu ciddi olmalıdır. Ayrıca somut uyuşmazlıkta, davacı kadın 2006 yılında eşinden şiddetli geçimsizlik sebebiyle boşanmış, babası ise daha sonra 2012 yılında ölmüştür. Burada babadan aylık almak için boşandığından söz edilemez ve bu durumda artık fiili birliktelik aranmaz."
Bu kararla birlikte bundan sonar boşanan kadın, eğer babasından kalan yetim maaşını alıyorsa aynı evde boşandığı eş ile yaşıyorsa bile maaşı kesilmeyecek