Yeniçağ gazetesinden Evren Devrim Zelyut'un "Erdoğan'ın çıkış stratejisi" adlı yazısı şöyle:
Doları düşürmek için harekete geçildi. Dolar ve euroda 10 Aralık ile 30 Aralık arasına dikkat. Ekonomist Evren Devrim Zelyut, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın 6-7 Aralık Katar ziyaretini hatırlattı ve Katar'dan para geleceğini açıkladı
Gözler Merkez Bankası'nın 16 Aralık'ta yapacağı toplantıya çevrilmişken, ekonomistler Para Politikası Kurulu'nun bir faiz indirimi daha gerçekleştireceği yönünde hemfikir. Yapılan faiz indirimleri sonrasında piyasalardaki hareketlilik sürerken, dolar ve euro da her gün rekor üstüne rekor kırıyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın 6-7 Aralık Katar ziyaretini değerlendiren ekonomist Evren Devrim Zelyut çok çarpıcı bir iddia bulundu ve doların düşürülmesi için harekete geçildiğini savundu. İşte o iddia...
Tüm kamuoyu Erdoğan'ın çıkış stratejisi olarak ihracat artışı ile cari açığın düşürülmesi ve bu durumun ödemeler dengesine bağlı bir krizin oluşmasının engellenmesi olduğuna inanıyor. Ancak yanılıyorlar! Erdoğan öyle uçuk işler deniyor ki geçmiş iktisat teorilerine bakarak yorumlamak kimi yerde yetmiyor. Yarattığı kaosun yeni yorumlara ihtiyacı var. Birincisi klasik iktisat teorilerinde de millî parayı yani Lira'yı değersizleştirerek sağladığınız ihracat artışlarını devam ettiremezsiniz çünkü:
1-Ülke içinde paranın alım gücünün düşmesi geniş halk kitlelerinin alım gücünü düşürür. Bu durum ilgili politikayı uygulayan iktidarın ilk seçimlerde görevden alınması ile sonuçlanır. Halklar neticede kendi çıkarlarını korurlar. AKP eğitim reformu ile kaliteli personel yetiştirip, sanayide yüksek teknoloji üretimi ve bunun ihracatı ile çok para kazanmak yerine, kısa yoldan halkı fakirleştirip, ucuz işgücü yani köle emekçiler haline getirerek, 2023'e kadar ihracat fazlası ile durumu kurtarmak istiyor. AKP neden eğitim reformu yapmıyor? Çünkü zamanı yok? Çünkü reformu yapacak kadrosu yok. Çünkü reform sonucu eğitim düzeyi artacak seçmen; onun camileri ahıra çevirdiler, baş örtülü bacıma zulüm yaptılar ya da enflasyonu düşürmeden faizi düşürme söylemlerini, kurnazlığını yemez! Bu nedenlerle AKP reform yapmaz, yapamaz.
2-Değersizleşen Lira ile ihracat artışı neden kalıcı olmaz, neden Erdoğan'ın bu planı tutmaz, işte ikinci gerekçe de şu: Sizinle aynı ürünü üreten rakipleriniz, Pakistan, Hindistan, Endonezya, Vietnam ve bazı Afrika ülkeleri sizin küresel piyasalara sattığınız düşük teknoloji içeren ürünlerde fiyat kırmaya başlarlar. Türkiye'de asgari ücretin de artacağını düşünecek olursak, bu ülkeler maliyet konusunda daha avantajlıdır. Köle işgücü bolca mevcuttur ve çok yakında Türk firmalarına karşı fiyat kıracaklardır. Erdoğan'ın ihracat stratejisi bir plan ya da bilinçli tercih değildir. Ekonomi yönetimi dışa bağlı sistemle rezervleri bitirmiş, yandaşlarına 3-5 maaş, huzur hakları, kâr payları ile bütçe dengesini bozmuştur. Borç 2018'den bugüne tüm Cumhuriyet tarihinden yapılan borcun iki katına çıkarak 2,2 trilyon TL olmuştur. Evet bu politika; rezervler suyunu çekince, dolar rekor kırmaya başlayınca, savrulma anında tutundukları bir dal olmuştur. Ancak yukarıda anlattık bu dal sağlam bir dal değil. Halkın mutsuzluğu sadece bir avuç ihracatçı patron ve yandaş kesimin mutluluğu üzerine politika üretilmez. AKP bir oligarşi kurmuştur. Bu oligarşinin toplumun ekonomik, politik ve sosyal alanlarında temsilcileri mevcuttur. Ancak halkın millî hasıladan aldığı pay azalırken bu kesimlerin payı artmıştır. Bu durumun adı tamamıyla hukuka uydurulmuş, son derece teknik bir yağmadır.