Dünya gazetesi yazarı Şeref Oğuz'un "Yine hazan mevsimi geldi. Ekonomiyi neler bekliyor?" başlıklı yazısı
Her ömrün bir eylülü vardır. Tıpkı her yılın hazan mevsimi gibi… Hazan, bağbozumu olduğu kadar yaprağın dal ile vedalaştığı zamanlardır; “yaprak, sıkılmıştı ağaçtan… Bahanesiydi sonbahar.” Eylül; ekonominin yıllık döngüsünde de farklı ve çoğu kez hüzünlü hazanları tanımayabiliyor.
Misal şu anda yol aldığımız ekonomik kriz sürecinde eylül, yazdan farklı gelişmeleri de gündeme getirecektir. Enflasyon, tırmanma şeridinde vites büyütecek. Zira okullar açılıyor, öğrencilere yönelik harcamalardaki fiyat artışları gündeme geliyor, kira, peşin, taşın ve diğer hane harcamaları da cabası…
DOLAR, BORSA, ALTINDA SEYİR NASIL OLACAK?
Enerjiye zam üstüne zam yağa dursun; eylülde faturalara fazlaca yansımayacak bu zamlar… Zira ısıtma giderleri için ekim sonu hatta kasım ortasına kadar rahatız. Fakat gıda enflasyonu için eylül; dur durak vaat etmiyor. Tarım kredi marketleri eti %30 ucuza satamayacak zira üretim yoksa fiyatlarda indirim yerine bindirim kaçınılmaz…
Piyasalar cephesine baktığımızda borsadaki ralli, sürecek. Yabancının izinden giden yerli yatırımcılar, bazı hisseleri şaha kaldırırken fiyatlarda köpük baş gösterebilecek. Dolar, bildiğini okuyacak... Eylül'de 20 liranın altında kalmak, başarı (!) sayılacak... Altın ise dipten dönecek... Ons, dolara bağlı yeniden yükselme seyrine girecek.