Vakıf üniversitesine bağlı bir hastanede 2006 - 2011 yılları arasında çalışan doktor Erhan Demirelli, asistan olarak çalıştığı dönemde 36 saati aşan nöbetler tuttuğunu belirterek, Ankara 11’inci İş Mahkemesi’ne fazla mesai davası açtı.
Doktorun ölümü sonrasında çok tartışılmıştı: Yargıtay’dan 36 saatlik nöbet kararı
Ankara Şehir Hastanesi’nde görevli asistan doktor Rümeysa Berin Şen, nöbet çıkışında geçirdiği trafik kazasında hayatını kaybetti. 36 saatlik nöbet sonrasında evine dönmek için yola çıkan Şen’in ölümü sonrasında ise doktorların nöbet saatleri de sosyal medyada büyük tepki aldı. Rümeysa Berin Şen’in ölümün ardından, 36 saatlik nöbetle ilgili daha önce açılan “fazla mesai” ve “alacak” davalarında, bu süre eğitim kapsamında değerlendirildi.
Davalı üniversite ise tıp alanında uzmanlık eğitimi gören davacının tüm ödemelerinin yapıldığı, çalışma ve nöbet saatlerinin kanun, yönetmelik ve genelgeler doğrultusunda belirlendiğini, açılan davanın haksız ve yersiz olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini istedi.
Mahkeme, bilirkişi raporu doğrultusunda fazla mesailerin yanlış hesaplandığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine karar verdi.
“TARAFLAR ARASINDAKİ İLİŞKİ İŞÇİ-İŞVEREN İLİŞKİSİ DEĞİL”
Davalı vekilinin kararı temyiz etmesi üzerine Yargıtay 22’nci Ceza Dairesi taraflar arasındaki ilişkinin işçi-işveren ilişkisi ya da işçi sözleşmesi olmadığını, eğitime dayalı bir ilişki olduğunu, ilişkinin niteliğine göre görevli mahkemenin asliye hukuk mahkemesi olduğuna hükmetti.