Operasyon sırasında Aktaş’ın kalbi normal yerine çekildi, sol akciğerin üst lobu alındı, ezilen alt lobu ise anestezi ekipleri tarafından pozitif basınçla yeniden şişirildi. Ameliyatı gerçekleştiren ekipten Prof. Dr. Erdal Taşçı, Aktaş’ın göğüs boşluğunun neredeyse tamamını kaplayan 6,5 kiloluk tümörün teratom (eski Yunancada ‘canavar tümör’) türlerinden biri olduğunu ve embriyonik hücrelerden kaynaklandığını kaydetti.
Prof. Dr. Erdal Taşçı, "Bundan 2,5-3 ay öncesine kadar hiçbir problemi olmayan, hayatını normal devam ettiren bir delikanlı Burak. Göğüs ağrısı öksürük ve nefes darlığı şikayetiyle sağlık kuruluşuna başvuruyor. Orada yapılan tetkiklerinde sol göğüs boşluğunda akciğerinden kaynaklanmayan portakal büyüklüğünde bir kitle tespit ediliyor ve immatür teratom tanısı konuyor. 2 ay arayla yapılan tetkiklerinde ve arada cerrahi öncesi küçültme amaçlı kemoterapi almasına rağmen, portakal büyüklüğündeki tümör, irice bir karpuz büyüklüğüne, yaklaşık 6 kilo 300 grama kadar ulaşıyor. Göğüs boşluğunda kemik kafesi içinde olduğu için, itebileceği iki organ var; biri kalp, diğeri de akciğerler. Soldan sağa doğru büyüdüğü için kalbi tamamen göğüs boşluğunun sağ tarafına itmiş ve kalbe giren ve kalpten çıkan bütün büyük damarları da yer değiştirmenin etkisiyle bükülmüş durumdaydı. Bu nedenle vücuduna yeterince kan gitmiyordu. Ağustos ayının başında portakal büyüklüğündeyken kitle Eylül sonuna irice bir kavun, Ekim ayına geldiğimizde ise bir karpuz büyüklüğüne ulaştığı için, kitlenin büyüme hızı bizi acilen ameliyat yapmaya yöneltti. Yaklaşık 8-10 kat hacimsel olarak artmıştı. Sol akciğer tamamen ezilmiş ve kağıt haldeydi, alt lobu anestezi ekibimiz yüksek basınç uygulayarak tekrar şişirdi. Çok fazla vaktimiz yoktu, kitle basısından dolayı yaşamla bağdaşmayacağından dolayı hızlı hareket etmek zorundaydık. Bize geldikten üç gün sonra hemen ameliyata aldık çünkü tümörden ziyade onun yaptığı baskıdan kaynaklı hayati riski vardı" dedi.