Evinde rahatsızlanarak hastaneye kaldırılan ancak yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılmayan 85 yaşındaki Cüneyt Arkın, dün son yolculuğuna uğurlandı. Arkın, cuma günü Teşvikiye Camii'nde kılına öğle namazına müteakiben Zincirlikuyu Mezarlığı'na defnedildi.
Cüneyt Arkın'ın sır gibi sakladığı kızı ve ona yazdığı mektup ortaya çıktı
Son yolculuğuna uğurlanan Cüneyt Arkın'ın ilk evliliğini yaptığı Güler Mocan'dan Filiz Canlı adında bir kızı olduğu öğrenildi. Kızıyla yıllardır görüşmeyen Arkın'ın 1968 yılında yazdığı duygu yüklü bir mektup da ortaya çıktı.
CENAZE TÖRENİNE AKIN ETTİLER
Sanatçının eşi Betül Cüreklibatır ile çocuklarının taziyeleri kabul ettiği törene, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, İstanbul Valisi Ali Yerlikaya, Şişli Belediye Başkanı Muammer Keskin, Beyoğlu Belediye Başkanı Haydar Ali Yıldız, usta oyuncular Ediz Hun, Serdar Gökhan ve Nuri Alço ile kültür sanat dünyasından çok sayıda isim katıldı. Usta oyuncunun cenazesi kılınan cenaze namazının ardından Zincirlikuyu Mezarlığı'na defnedildi. Hayat arkadaşının mezarı başına oturan acılı eş Betül Arkın gözyaşlarına boğuldu.
KIZI ORTAYA ÇIKTI
Hayatta olduğu süre boyunca 2 oğluyla sık sık poz veren Cüneyt Arkın'ın Filiz Canlı adında bir kızı olduğu ortaya çıktı. 1964 yılında ilk evliliğini sınıf arkadaşı Güler Mocan ile yapan Arkın, 1966 yılında kızları Filiz'i kucaklarına almıştı. Cüneyt Arkın'ın kızıyla 50 yılı aşkın süredir görüşmediği biliniyordu.
KIZINA MEKTUP YAZMIŞ
Cüneyt Arkın'ın yıllardır görüşmediği kızına 1968 yılında yazdığı bir mektup ortaya çıktı. Beyaz TV'de yayınlanan Beyaz Magazin programında yer alan mektuba göre Arkın, hasret kaldığı kızına şu sözlerle seslenmiş: "Canım yavrum Filiz'im. Sana bunları yazmamın bir sebebi var. Bugün 10 Mart 1968 , Kurban Bayramı'nın birinci günü. Bugün yine annen seni bana göstermedi. Telefonları yüzüme kapatıyor, mektuplarımı okumuyor. Senden ayrıları iki ay oldu. Seni bin yıl görmemiş gibi özledim. Artık tatlı yüzün, yavaş yavaş hafızamdan siliniyor. Göğsüme dokunan o küçücük elinin sıcaklığı azaldı. Günlerdir cehennemin dibindeymiş gibi acılar içindeyim. Bin kere adını fısıldadım. Bin kere Allah'a dua ettim seni bana göstersin diye. Korkular içinde sana geldim. Bana kapıyı açmayacaklarını bile bile."