TRT ekranlarındaki program öncesinde hiçbir tecrübesi olmadığını söyleyen Prof. Balpınar, "Heyecanlanmadım. Ben acayip bir insanımdır. Yapılması gereken neyse onu yaparım. O programlarda hiç teleprompter kullanmadık, hepsi doğaçlamadır. Hayal gücüm geniş, merceğin ortasına kafamdan bir sınıf oturttum ve o öğrencilere ders anlattım. Bir lens görmedim, orada bir sınıf vardı benim için. Onun için belki, insanlara doğal geliyordu” diyor.
1983'te başlayan ve çekimleri Eskişehir'de yapılan program, uzun yıllar binlerce insana ulaştı. Programın yayımlandığı tarihlerde hapishanedeki mahkumlardan bile mektup geldiğini söyleyen Prof. Balpınar, "Lütfen bize kitap gönderin. Bütün koğuş İngilizce çalışmak istiyoruz’ diye. Bu şekilde İngilizce öğrenen, İngilizce çalışan insanlar oldu. Bir gün Ürgüp'e gitmiştik. Bir küçük oğlan, ‘Anne anne, televizyondaki teyze!’ diye bağırdı. Dedim ki yerin yedi kat dibine gitsem, bir yerden beni tanıyan çıkacak. O zamanlar öyleydi, şimdi fazla tanıyan yok” dedi.