Atatürkçü Düşünce Derneği Genel Başkan Başdanışmanı, araştırmacı Ahmet Gürel, 1997 yılından itibaren Mustafa Kemal Atatürk ile ilgili arşiv araştırması yaparak, sayısız fotoğraf ile görüntüsüne ulaştı. Gürel, bu kapsamda Atatürk'ün naaşının 10 Kasım 1953 tarihinde Ankara Etnografya Müzesi'nden alınarak, Anıtkabir'e nakledildiği törenin renkli görüntülerine ulaştı. Gürel, görüntüleri Ege Üniversitesi'nde görev yapan bir öğretim üyesinden 4 yıl önce aldığını söyledi. Anıtkabir'de yapılan törene 3 yaşında anne ve babasıyla katılan Gürel, söz konusu görüntülerin daha sonradan İtalyanlar tarafından renklendirildiğini öğrendiğini belirtti.
Atatürk'ün naaşının Anıtkabir'e naklinin renkli görüntüleri ortaya çıktı
Araştırmacı Ahmet Gürel, Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün naaşının Etnoğrafya Müzesi'nden Anıtkabir'e nakledildiği törenin renkli görüntülerine ulaştı. İtalyanlar tarafından sonradan renklendirildiği öğrenilen görüntülerde, Atatürk'ün Türk bayrağına sarılı naaşının top arabasıyla taşınması ve Anıtkabir'de düzenlenen törenden kareler yer aldı.
'CENAZE NAMAZI TÜRKÇE KILINDI'
Gürel, Atatürk'ün ölümünün 85'inci yıl dönümünde, DHA'ya yaptığı açıklamada, Ulu Önder'in vefatının ardından Dolmabahçe Sarayı'ndan Ankara'ya uzanan yolculuğunu anlattı. Gürel, "Mustafa Kemal'i, 10 Kasım 1938 sabahı kaybettik. Ölüm belgesini imzalayanlardan Prof. Mehmet Kamil Berk, Atatürk'ün çenesini ipek mendille bağladı. 9 gün boyunca, Atatürk'ün önünden, İstanbullular hıçkıra hıçkıra geçmişlerdir. On binlerce kişi, Atatürk'ü son kez görmek için Dolmabahçe Sarayı'nı ziyaret etmiştir. 17 Kasım 1938'de sarayda çıkan izdihamda 11 kişi ölmüştür. Cenaze namazı, 19 Kasım sabahı yerel saatle 08.10'da İslam Tetkikleri Enstitüsü Müdürü Ord. Prof. Mehmed Şerafeddin Yaltkaya tarafından Türkçe olarak kılınmıştır. Dini tören sırasında fotoğraf çekimine izin verilmemiştir" dedi.
'YAHUDİ VATANDAŞLAR DÜĞMELERİNİ KOPARARAK UĞURLADI'
Gürel, Dolmabahçe'den alınan Atatürk'ün naaşının Fındıklı ve Haliç üzerinden Eminönü'ne ulaştırıldığını anımsatarak, "İstanbullular, onu son defa uğurlamışlardır. Ülkemizin Yahudi vatandaşları; bu güzel insanı kendi (matem) geleneklerine göre 'gömleklerinin ceketlerinin düğmelerini kopararak' uğurlamıştır. Gömleklerin, ceketlerin düğmeleri kopartılarak uğurlamak; 'senden sonra eksiğim' demekmiş. Naaş önce Zafer Torpidosu'na alınır ve daha sonra da Yavuz Zırhlısı'na. Yavuz Zırhlısı'nın selam atışına, İngiliz, Sovyet, Alman, Fransız, Rumen ve Yunan gemileri iştirak etmişlerdir. Aynı gece naaşı, İzmit'e oradan da aynı günün akşamı 20.30'da Ankara'ya götürülmüştür.