Cem Sertesen, Ara Güler'in 70 yıllık yol arkadaşı olan ilk fotoğraf makinesine o son filmi neden taktığını anlattı.
Ara Güler, makinesine o son filmi neden taktı?
Uzun yıllar NTV ve Star TV’de görüntü yönetmenliği yapan; çeşitli eğitim kurumlarında kamera ve ışık dersleri veren yazar ve yönetmen Cem Sertesen Nuh’un Gemisi belgeseli ve kitabıyla büyük ses getirmişti.
BU HİKAYENİN BAŞLANGICINI ANLATIR MISINIZ?
Belgeselim "Nuh’un Gemisi"ni ve yapım hikayesini anlattığım “Hepimiz Aynı Gemideydik” Kitabımda bu konuya detaylı yer verdim. İlk belgeselimin devamı olan “Nuh’un Gemisi -2” çekimlerine, 2017 yılının sonbaharında başlamıştım. Hayalim, Büyük Ustadan, 56 yıl önce çekmiş olduğu “Nuh’un Gemisi” fotoğrafını, 56 yıl sonra tekrar Doğubayazıt’a götürüp çektirmekti. Tabii ki, 56 yıl önce çektiği fotoğraf makinesiyle. Eğer hala o makine duruyor ve büyük usta teklifimi kabul ederse, gerçekleşecekti bu hayalim.
ARA GÜLER BU TEKLİFİNİZİ KABUL ETTİ Mİ? MAKİNE HALA KENDİSİNDE MİYDİ?
Evet, makine duruyordu ve Büyük Usta hemen kabul etti. Çok heyecanlandı. Belgeselimin son sahnesinin çekimlerini, Doğubayazıt’ta kendisiyle nasıl yapacağımı, plan plan, kare kare anlattım. Çok mutlu olmuştu, hemen asistanı Fatih Aslan’a evden makineyi getirmesini söyledi. İki üç makine getirildi evden, fakat Büyük Ustanın istediği makine değildi bunlar. Her seferi yarım saatten fazla süren gidiş - gelişler de, o fotoğraf makinesini asistanı bulamamıştı. Bana söz verdi, ertesi günü gel ben bulur getiririm onu dedi. Ertesi gün tekerlekli sandalyesiyle Ara Kafeden içeri girdiğinde o meşhur fotoğraf makinesi; “382418” seri numaralı Leica boynunda asılıydı…
BELGESELİNİZİN O SON SAHNESİ NEYDİ?
Ara Güler, 17.04.1961 yılında çekmiş olduğu, Doğubayazıt’taki Nuh’un Gemisi izini, son defa aynı fotoğraf makinesiyle çekmek üzere, Ara Kafe’de filmi takacak ve makinesini çantasına koyup Doğubayazıt’a doğru bir yol hikayesi başlayacaktı…
11.11.2017 de Makineye filmi takmasını üç kamera ile çektim. Yaşı itibarıyla hareketleri ağırlaşmış olsa da 70 yıldır o işin ustası parmaklar, her şeyi ezbere ve muhteşem bir ahenk içinde yapmıştı. Havalar müsait olduğunda da yani yazın Doğubayazıt’a hareket edecektik. 56 yıl sonra aynı yerde, Ara Güler aynı fotoğraf makinesiyle, o son kareyi çekecek ve o fotoğrafla belgesel bitecekti… “56 yıl sonra, Aynı yerde, Aynı kamera ve Aynı Büyük Usta” Hayalimde ki o son sahne buydu.