Türkiye 31 Mart 2024'te gerçekleşecek yerel seçimlere kilitlenmişken piyasalar da hareketli. Döviz fiyatları sürekli yükseliş içerisinde olurken altın fiyatları da rekor üstüne rekor kırıyor.
Seçimden sonra doların artacağı yönünde söylentiler de dolara olan talebi artıyor. Peki yerel seçimlerden sonra dolar artacak mı?
Ekonomim.com'dan Alaattin Aktaş'ın "Döviz (normal koşullarda) seçimden sonra geçen yılki oranda artmaz!" başlıklı bir yazı yazarak merak edilen soruya yanıt verdi.
İşte o yazıdan bazı başlıklar:
Türkiye’de eğer döviz kuru ekonomik koşulların gerektirdiği şekilde oluşsaydı seçimden sonrası ya da herhangi bir zaman için kur konusunda çok daha somut şeyler söylenebilirdi. Ama ne yazık ki bizde kurun düzeyini ekonomik gerçekler değil, siyasetçinin tercihleri tayin ediyor. Bu gerçeği hiç akıldan çıkarmadan “ekonomik tabanlı” olarak önümüzdeki dönemde ne yaşanabileceğine bakalım.
Döviz, normal koşullarda seçimden sonra geçen yılki gibi hızlı bir tırmanış göstermez. Böyle bir tırmanışın koşulları yok çünkü.
Bu yıl da 2023 seçimleri sonrasındaki gibi bir gidişat yaşanması için, bugünkü koşulların geçen yılkine benzemesi gerekirdi.
Oysa çok büyük farklar var.
Bu köşede yaklaşık bir ay önce kullandığım bir tablo ve iki grafiğe küçük değişikliklerle yeniden yer vermek istiyorum.
Tabloda aylık ortalama döviz kurları yer alıyor. 2023 seçimlerinden önceki aylarda kur öylesine baskılanmıştı ki, seçim öncesindeki sekiz aydaki toplam artış yalnızca yüzde 7.68 olmuştu.
Bu yıla geliyoruz... Mart ayının ortalama kuru bugüne kadar 31.77 oldu, ayın tümündeki ortalama da muhtemelen 32 lira dolayında oluşur. 32 liralık kura göre son sekiz aydaki artış yüzde 21.22’yi bulacak.
Geçen yıl seçim öncesindeki artış sekiz ayda yüzde 7.68, bu yıl yine sekiz aydaki artış yüzde 21.22.
Bir kere seçim öncesindeki kur artışında geçen yılın çok çok ötesine geçilmiş, neredeyse 1’e 3 gibi bir artış gerçekleşmiş. Dolayısıyla seçim sonrasına hızlı bir artış gerektirecek tortu bırakılmış değil.
Kur artışında tabii ki o dönemin enflasyonuna da bakmak gerekir ve geçen yılki seçim öncesinin sekiz ayındaki artış yüzde 24, bu dönemde ise (mart ayını yüzde 4 olarak varsayarsak) artış çok daha yüksek, yüzde 45-46 dolayında. Ama son sekiz ayın enflasyonunda 2023 seçiminden sonraki iki ayda, haziran ve temmuzda yaşanan hızlı kur artışı büyük etken.
Zaten tüm hesapların bozulmasına yol açan da geçen yılki seçim öncesinde baskılanan ve bundan dolayı seçimi izleyen iki ayda ortaya çıkan yüzde 34’lük kur artışı.
Beklenti doğuran da bu
“Kur şimdi baskı altında tutuluyor, seçimden sonra artacak” algısının pekişmesine yol açan da geçen yılki bu rekor oran. Tamam, kur bu yıl da baskı altında, bu baskılama eğilimi son birkaç haftada çok daha fazla arttı ama kur yine de geçen seçim öncesine göre çok daha hızlı artıyor.
İşte seçim öncesinin oranları ortada...
Dolayısıyla 31 Mart’tan sonra normal koşullarda, altını çize çize bir kez daha belirtelim, normal koşullarda, geçen yılki gibi bir artış beklenmez.
Ama seçimin ardından siyasetten “Bu politika işe yaramadı, faizi artırdık yine olmadı, biz eskiye dönelim” gibi bir karar gelirse, o durumda şimdiye kadar söylediğim her şeyi unutun!