Ticaret Bakanlığı tarafından yürütülen 'Dijital Tüketicinin Korunması Projesi/Faz I: Reklam ve Haksız Ticari Uygulamalar Projesi’nde Dijital Mecralarda Reklam ve Haksız Ticari Uygulamalar Araştırma Raporu’nun tamamlanmasıyla birlikte ilk aşama geçildi.
Bakanlıktan yapılan açıklamada, son dönemlerde hızlanan dijitalleşme süreci ile birlikte tüketicilerin daha fazla çevrimiçi ortamlara yöneldiğine ve daha fazla dijital reklam ve uygulamayla karşılaştığına dikkat çekilerek, bu durumun Reklam Kurulu gündeminde görüşülen dosyalara da yansıdığı, 2023 yılında Kurul gündeminde görüşülerek karara bağlanan dosyaların yüzde 79’unu dijital mecralarda yayınlanan reklamlar ve uygulamaların oluşturduğu belirtildi.
Açıklamada, "Hem Reklam Kurulu gündeminde görüşülen dosyalar hem de dijital geçiş sürecinde tüketicinin korunmasına ilişkin yapılan inceleme, araştırma ve uluslararası çalışmalar, tüketici dostu olmayan ya da tüketicileri manipüle edici şekillerde tasarlanabilen ve dijital ortamlarda tüketicileri yanıltan, bilgi eksikliklerini istismar eden, ekonomik davranış biçimlerini bozan uygulamaların 'karanlık ticari tasarımlar' (Dark commercial patterns) gibi çok çeşitli şekillerde ortaya çıktığını göstermektedir." denildi.
Tüketicilerin bu tür yeni nesil reklam ve ticari uygulamalar karşısında daha etkin şekilde korunmasını amaçlayan “Dijital Tüketicinin Korunması Projesi/Faz I: Reklam ve Haksız Ticari Uygulamalar Projesi"nin 2023 yılında Ticaret Bakanlığı tarafından hayata geçirildiği kaydedilen açıklamada, dijital mecralarda tüketici davranışlarını etkilemeye yönelik uygulamaların tespit edilmesi amacıyla gerçekleştirilen saha araştırmasının aralık ayında rapor haline getirilmesiyle birlikte projenin ilk aşamasının tamamlandığı belirtildi.
'HER İKİ TÜKETİCİDEN BİRİ ENDİŞELİ'
Çevrimiçi yorumlardan arama motoru reklamlarına, sosyal medya reklamlarından kişisel fiyatlandırmaya ve oyun reklamlarına kadar dijital tüketicinin sıklıkla karşılaştığı reklam ve uygulamalara ilişkin başlıkları içeren araştırmada elde edilen sonuç ise şöyle sıralandı:
"Araştırmaya katılanların yüzde 48’inin yüksek düzeyde dijital mecra kullandığı ve internet kullanan her 10 kişiden 4’ünün bir mal ya da hizmet satın alma aşamasında internet reklamlarından etkilendiği görülmüştür.
Araştırma raporunun çarpıcı sonuçlarından biri ise dijital tüketicilerin yaklaşık yüzde 65’inin internet siteleri ya da uygulamalarında yer alan içeriklerdeki reklamları ayırt etme noktasında zorlandıkları tespit edilmiştir.
Kişisel verilerin paylaşımı konusunda her iki tüketiciden biri endişeli iken, her 10 internet kullanıcısından 4’ü reklam ya da satış kampanyalarına dair alt yazı, açıklama, dipnot vb. türden içerikleri çoğunlukla okumamaktadır.
Araştırma her 10 kişiden 7’sinin alışveriş platformlarında yer alan indirimli fiyatların gerçeği yansıtmadığını düşündüklerini gösterirken, her 10 kişiden 4’ünün alışveriş platformlarında mal ve hizmetlere dair yanıltıcı indirim oranları ve yanıltıcı fiyatlarla karşılaştığını göstermektedir.
Sosyal medya davranışlarına yönelik ayrı bir bölüm bulunan raporda, tüketicilerin sosyal medya kullanım amaçlarında alışveriş yapma oranının yüzde 30 olduğu ve en çok alışveriş yapılan sosyal medya platformlarında ilk sırada Instagram’ın yer aldığı görülmektedir. Neredeyse her iki kişiden biri sosyal medya alışverişlerinde mağduriyet yaşarken, yaşanılan mağduriyet kaynaklarında yanıltıcı reklamların yanı sıra ünlü veya influencer (sosyal medya etkileyicisi) yönlendirmesine bağlı mağduriyet oranının yüzde 25,4 olması dikkat çekmektedir."
Proje çerçevesinde dijital ortamlarda yeni nesil reklam ve ticari uygulamalara ilişkin tespit edilen sorunlara yönelik tüketicilerin etkin bir şekilde korunmasını sağlamak üzere gerekli yasal düzenlemelerin yapılması ve akabinde bu düzenlemeler hakkında tüketicinin bilinçlendirilmesi ve sektörel farkındalığın artırılması eylemleriyle birlikte projenin 2024 yılında tamamlanmasının planlandığı ifade edildi.