İYİ Parti Genel Sekreteri ve Antalya Milletvekili Uğur Poyraz, İcra İflas Kanunu’nda asgari ücretin haczedilemeyecek mallar ve haklardan sayılması amacıyla TBMM Başkanlığı’na kanun teklifi verdi.
İflas Kanunu’nun yürürlüğe girdiği tarihten bugüne pek çok kez değişikliğe uğradığını vurgulan Poyraz, ülkenin derin bir ekonomik kriz içerisinde olduğunu ve bundan en fazla dar gelirli kesimin etkilendiğini ifade etti.
AÇLIK SINIRINA İŞARET ETTİ
Poyraz “Türkiye’de asgari ücret neredeyse ortalama ücret haline geldi. Çalışan nüfusun neredeyse yüzde 50’si asgari ücret almaktadır. Bugün için açlık sınırı 20.487 TL, yoksulluk sınırı ise 70.835 TL’ye ulaşmış durumdadır. Yani açlık sınırı, asgari ücretten bugün itibariyle 3.000 TL daha fazladır. Bir sonraki ay bu fark daha da artacaktır. Ne yazık ki Ekim Eylül’den kötü olduğu gibi Kasım da Ekim'den daha kötü, Aralık ise Kasım’dan daha kötü olacaktır. 2025’in bu gidişle 2024’ten ve bu hükümet işbaşında kalması durumunda 2026’nın da 2025’ten daha kötü olacağını söylemek için kahin olmaya gerek yoktur” dedi.
“ASGARİ ÜCRET HACZEDİLEMEZ OLSUN”
Bu kriz döneminde insanların hayatlarını sürdürebilmek için mücadele ettiğini vurgulayan Poyraz, “Bir de açlık sınırının altında bir ücrete mahkum edilerek yaşamaya değil ölmemeye çalışması istenen insanımızın aldığı maaşın haczedilmesi; en temel insan hakkı olan yaşam hakkına, maddi ve manevi varlığını koruma hakkına aykırıdır. Bu nedenle TBMM’ne sunmuş olduğumuz teklifle asgari ücretin haczedilemezliği düzenlemesinin İcra İflas Kanunu’nun ilgili maddesine eklenmesini önermiş bulunuyoruz” ifadelerini kullandı.
ASGARİ ÜCRETİN ALTINDAKİ EMEKLİ MAAŞLARI DA TEKLİFTE
Hayatlarının ikinci baharını yaşaması gerekirken, yokluğu ve yoksulluğu yaşayan emeklilerin de maaşlarının haczedilmemesi gerektiği inancıyla, teklifte asgari ücretin altındaki emekli maaşlarının da haczedilemez hak olarak kabulünü önerdiklerini belirten Poyraz, gerek asgari ücret ve gerek asgari ücretin altındaki emekli maaşlarının haczedilmezliği kuralının tek istisnası olarak da nafaka alacakları olması gerektiğini kaydederek teklifte bu hususu da istisnai durum olarak açıkça vurgulandığını söyledi.
Mevcut düzenlemede maaşların kısmen haczine izin verildiğini hatırlatarak, teklifte kısmi haciz durumunda da kişilerin maaşlarının asgari ücret tutarı çıkarıldıktan sonra kalan kısmının kanuni düzenlemeye göre en fazla dörtte bir oranında haczedilebilir olmasına yönelik düzenleme olduğuna dikkat çeken Poyraz, aynı zamanda mevcut düzenlemede borçlu ve ailesinin geçinmeleri için icra memurunca lüzumlu olarak takdir edilen miktarın düşürülerek kısmi haciz kararı verilebildiğini, sunmuş oldukları teklifte icra memurlarınca takdir edilecek bu miktarın asgari ücretten az olamayacağına ilişkin düzenleme getirildiğini, böylelikle de takdir edilecek miktarın asgari ücret tutarının altına düşmemesini amaçladıklarını ifade etti.
Sunmuş oldukları kanun teklifinin dünyanın herhangi bir yerindeki görev başındaki yöneticilerin utanç duymalarına ve gereğini yerine getirerek istifa etmelerine sebebiyet vereceğini düşündüğünü ekleyen Poyraz, şöyle devam etti:
“Ancak ne yazık ki, bu iktidarın utanma duygusunun olduğunu düşünmüyorum. Çalışanların yarısının asgari ücret aldığı, diğer yarısının da maaşlarının asgari ücrete yaklaştığı, toplumun büyük kesiminin yoksulluk sınırının altında olduğu bir dönemde milleti bir nebze olsa düşünen bir yönetim, tutup kredi kartlarından, tapu ve noter işlemlerinden, araç alım satımlarından sözde savunma harcamaları için haraç kesmeyi düşünemez. Ancak deprem için konulan vergileri betona gömdüğünü söylerken yüzü kızarmayanların millete Deli Dumrul misali haraç koyarken de utanmasını beklemek mümkün değildir. İnsanlar açlık sınırının altında yaşamaya değil, ağır ağır ölmeye mahkum edenlerin asgari ücret haczedilemesin teklifimizden ötürü de yüzlerinin kızarması, başlarının öne eğilmesi ve istifa etmesi de maalesef olmayacak bir iş.”