Enflasyon şubat ayında aylık bazda yüzde 4,53 yükseliş kaydetti. Enflasyon yıllık bazda ise 67,57'ye yükseldi. Şubat ayında enflasyonun beklentilerin üzerinde gelmesinin ardından Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın (TCMB) faizlerde gaza basacağı iddia edildi.
Deutsche Bank, Merkez Bankası'nın bu ay 500 baz puan faiz artışı yapmasının 'yüksek ihtimal' olduğunu söyledi.
Türkiye'de enflasyon dinamiklerindeki kötüleşme nedeniyle politika faizi tahminini revize eden Deutsche Bank analistleri, TCMB'nin mart ayındaki toplantıda 500 baz puanlık faiz artışının 'yüksek ihtimal' olduğunu ve faizin yüzde 45'ten yüzde 50'ye çıkabileceğini söyledi.
TAHMİNLERİ REVİZE ETTİLER
En son ocak ayında faiz artışı yapan TCMB Para Politikası Kurulu, son toplantıda faiz artışını pas geçmişti. Ancak şubat ayı enflasoyonunun yıllık yüzde 67,07 seviyesinde gerçekleşmesi faiz artışı ihtimallerini tekrar gündeme getirdi.
Geçtiğimiz hafta ABD'li yatırım bankası JPMorgan, tüketici enflasyonunun şubatta beklentileri aşmasının ardından TCMB'nin nisanda politika faizini 500 baz puan daha artırarak yüzde 50'ye çıkarabileceğini belirtmişti.
SEÇİM ÖNCESİ FAİZ ARTIŞI BEKLENTİSİ
Yiğit Onay liderliğindeki Deutsche Bank analistlerinin konu ile ilgili notunda öne çıkan noktalar şöyle oldu:
Kötüleşen enflasyon dinamikleri, dirençli iç talep koşulları ve kırılgan beklentiler karşısında politika faizine ilişkin tahminlerimizi güncelliyoruz.
TCMB'nin mart ayında 500 baz puanlık ek bir faiz artırımına gitme ihtimalini yüksek görüyoruz. Bu gerçekleşirse, yüzde 45 seviyesine olan politika faizi yüzde 50'ye yükselecektir.
Politikaların doğru yönde ilerlediğini düşünüyoruz. Fitch'in son kredi notu artışı da ortodoks ekonomi politikalarına geçişi ödüllendiren bir başka kanıt.
Ancak süregelen enflasyonist baskılar ve TCMB'nin net rezervlerindeki önemli düşüş gibi kısa vadeli ekonomik zorluklar devam etmektedir.
Yaklaşan yerel seçimler daha fazla belirsizliğe yol açmakta ve para biriminin değer kaybetmesine ilişkin endişeler döviz talebinin artmasına neden olmaktadır.
Seçim sonrası önemli bir döviz değer kaybı olası görülmese de, TCMB'nin rezerv pozisyonu ve enflasyon beklentilerini yönetme kabiliyetine ilişkin endişeler devam etmektedir.
Genel olarak, TCMB'nin mart toplantısında proaktif bir faiz artırımı yapması, kredibilitesini güçlendirmek, beklentileri çıpalamak ve artan döviz talebiyle birlikte makro-finansal riskleri yönetmek için önemli olacaktır.
Daha uzun vadede, TCMB'nin dördüncü çeyreğe kadar beklemede kalmasını ve yılsonu politika faizi tahminimiz olan yüzde 45'e doğru kademeli olarak indirime başlamasını bekliyoruz.
Hizmet fiyatlarının kalıcı yapısının enflasyondaki düşüş patikasını TCMB'nin öngördüğünden daha uzun tutacağına inanıyoruz.