Mehmet Şimşek düğmeye bastı. Milyonlar harcayan 800 kişiye denetim. 300 lüks restorana 300 vergi müfettişi. Bodrum, Marmaris, Datça, İzmir, Kaş, Antalya, Çeşme...

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek vergi konusunda kayıtdışına izin vermeyeceklerini dile getirmişti. tv100.com yazarı Fuat Uğur Hazine ve Maliye Bakanlığı'nın çalışmaları hakkında edindği bilgileri köşesine taşıdı. Milyonlar harcayan ancak bir kuruş vergi vermeyen 800 kişi, 300 lüks restoran mercek altında. Bodrum, Marmaris, Datça, İzmir, Kaş, Antalya, Çeşme'de denetimler sıklaştırılıyor. İşte detaylar...

Google Haberlere Abone ol
Mehmet Şimşek düğmeye bastı. Milyonlar harcayan 800 kişiye denetim. 300 lüks restorana 300 vergi müfettişi. Bodrum, Marmaris, Datça, İzmir, Kaş, Antalya, Çeşme...

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek göreve geldiği ilk günden itibaren kayıtdışı ile mücadele edecekleri vurgusu yaptı. Yapılan çalışmalar sonucunda Türkiye gri listeden çıktı. Şimşek vergi konusunda ipi sıkı tutacaklarının sinyalini vermişti. Düğmeye basıldı. Bakanlık tarafından tespit edilen milyonlar harcayıp ancak vergi vermeyen 800 kişi ve 300 lüks restoran mercek altına alındı.

tv100.com yazarı Fuat Uğur Bakanlık kaynaklarından aldığı bilgileri bugünkü köşe yazısına taşıdı. Uğur'un "300 RESTORANA 300 MÜFETTİŞ! Mehmet Şimşek ilginç işler yapıyor" başlıklı yazısı şöyle:

Bunu söyleyeceğim hiç aklıma gelmezdi ama gerçek.

Önce şu uygulamayı açıkladı Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek:

“Ortalama bir kuyumcunun beyan ettiği aylık vergi matrahı 16 bin 46 lira. Doktorlarımızın 27 bin 376 lira. Bunlar çok düşük rakamlar. Avukatlarımızın beyan ettiği yıllık ortalama matrah ise kişi başı 17 bin 805 lira. Bütün bu alanlarda yetki alacağız"

Nasıl yapılacak?

Müfettişler bu tür meslek erbabının gelirlerini müşterilerinden, kabul ettikleri hasta ve müvekkillerden tespit edecek, ona göre matrah ve vergi belirleyecekler.

Çok güzel gelişmeydi.

Arkası geldi.

Hani etrafta görürsünüz, en lüks mağazalardan giyinirler, en lüks ve pahalı yerlere giderler, en lüks model araçlara binerler, yedikleri önlerinde yemedikleri arkalarında kadınlı erkekli insanlar. Ben hep “Kim bunlar yahu?” diye merak ederim. Ne iş yaparlar, nereden bu kadar kazanırlar da bu paraları harcayabilirler diye.

Dün haberlerde vardı. Merakımı epey giderdi.

Aylık 5 milyon liranın üzerinde harcama yapan, lüks araçlara binen ve lüks tüketimde bulunan 800 kişi Vergi Denetim Kurulu’nun radarına takılmış ve bunların hiçbirinin gelir beyan etmediğini, dolayısıyla da vergi vermediğini tespit etmiş. Bırakın onu vergi mükellefi bile değilmiş hanımefendiler, beyefendiler. Hatta bazılarının harcaması 10 milyon lirayı buluyormuş. Hepsi de vergilendirilecek ve vergi mükellefi yapılacakmış.

Alkışlanır bu.

İlk etapta 800 deniyor, ben bunu devamı gelecek olarak algılıyorum.

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in “Çok kazanandan çok vergi alacağız. Kayıt dışı ekonomiyle mücadele edeceğiz” sözlerinin altını dolduracak hareketler bunlar.

Ve aldığım en yeni bilgi:

300 LÜKS LOKANTA 300 VERGİ MÜFETTİŞİNİN DENETİMİ ALTINDA

Artık fahiş fiyatlarla çalışan lüks restoranlar da vergi müfettişlerinin merceği altında.

Hani bir giriyorsun, soyularak çıkıyorsun ya onlar. 250 liralık lahmacunu 5000 liraya satanlar, 800 liralık şarabı 4000 liraya okutanlar, verilen bir şişe suyu bile 250 liraya boğazına dizenlerden bahsediyorum.

Bodrum, Marmaris, Datça, İzmir, Kaş, Antalya, Çeşme gibi tüm turizm bölgelerinde, 300 lokantada 300 müfettiş denetimlere başladı,

Acaba kaç lira vergi veriyorlar, gelir olarak ne gösteriyorlar?

Elde edilen verileri görseniz ağlarsınız.

Denetime tabi tutulan 300’den fazla lokantayı 300 vergi müfettişi bizzat işyerlerine giderek vergi denetimi yapıyorlar.

Bakalım ne ortaya çıkacak?

Vergi Denetim Kurulu, müşterilerini IBAN üzerinden ödemeye yönlendiren ve bu işlem karşılığında fiş veya fatura kesmeyen işletmelere yönelik de sıkı takip yürütüyor malum.

ŞAKA GİBİ MUHALEFET

Biliyorsunuz “Mehmet Şimşek gelsin ekonomi kurtulur” diye diye dillerinde tüy bitti.

İyi işte, geldi.

Şimdi kendilerine bağlı “ekonomist”lerin de onayladığı ekonomi politikaları uyguluyor Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek.

Ama muhalefet Mehmet Şimşek’i emekliler üzerinden vurmaya çalışıyor. 31 Mart sonrası “Aldığımız oy emanet, halk bize kredi verdi, yatırım yaparak geri ödeyeceğiz. Erken seçim ihtiyacı yok” diyen CHP Genel Başkanı Özgür Özel tehditler savurmaya başladı “Geçim olmazsa seçim olur” sloganlarıyla.

Sebebini biliyorsunuz değil mi?

Mehmet Şimşek’e plan dışı işler yaptırtıp bütçeyi ve çok iyi giden makro ekonomik dengeleri sekteye uğratıp, başarısız kılmak. Halkın beklentileri üzerinden Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ı zorluyorlar bu yüzden.

Seçim öncesi “EYT’yi iktidara gelirsek çıkaracağız” diye vaat üstüne vaatte bulundular. Erdoğan da sonunda çıkarmak zorunda kaldı seçimi kazanmak için.

Diyorum ya bunlar şaka gibi. Şimdi ekranlarda “Erken emeklilik uygulamasını hayata geçirmek yanlıştı” diyorlar.

Açıkçası ben de 12 bin 500 lira emekli maaşı alan biri olarak diyorum ki maaşım en az 28 bin lira olsun. Ama şunu da biliyorum ki bu olduğunda her şey daha da kötüye gidecek, bir kısır döngüye girecek.

Eh Özgür Özel ve muhalefetin istediği de bu zaten.

Neyse, asıl meseleye dönelim.

Reel sektörün uzun dönem dış borç çevirme oranları geçen sene ocak-mayıs dönemindeki yüzde 73 seviyesinden bu yılın aynı döneminde sırasıyla yüzde 123’e yükseldi.

Merkez Bankası rezervi tüm zamanların en yüksek seviyesinde; 148 milyar doların üzerinde. Bu arada net rezerv de ilk kez artıda ve 18,1 milyar dolar oldu.

Yabancı portföy girişi yılın ilk beş ayında 19,1 milyar dolara ulaştı.

Cari açık 25 milyar dolara indi. Yapısal reformlarla ekonomik dönüşümü gerçekleştirmek için, düşük cari açığa ihtiyaç var.

Bunları yazınca “Eee ne yapalım, peynir 400 liradan 100 liraya indi mi?” diye soracaklar var eminim. Ama bildiğimiz gerçek şu, çarşı-pazar da sofra da bu makro ekonomik dengelerin iyileşmesine bağlı.

MUHALEFET NEDEN SÜRECİ SABOTE ETMEYE ÇALIŞIYOR?

Bu durumun en iyi muhalefet farkında çünkü zaten iktidara gelselerdi yapacakları aynıydı.

Nereden biliyoruz? Çünkü Özgür Özel ve ondan önceki Kemal Kılıçdaroğlu da iktidara gelirlerse ancak 2,5 yıl sonrasında halkın refah beklentilerini karşılayacaklarını söylüyorlardı.

Şimdi bu iktidarla 1,5 yıl sonra istenen noktaya gelineceğini görüyorlar ve bu süreci baltalayıp sabote etmeye çalışıyorlar.

Mehmet Şimşek’in çok net bir açıklaması var:

“Çalışanlarımızı vergide adaleti sağlamak için Gelir İdaresi'nde görevlendireceğiz. Kayıt dışılık ile mücadeleye başladık, eylem planı olmayacak, fiiliyatta bu olacak. Amacımız vergilendirilmemiş bir alan bırakmamak, vergide adalet ve etkinliği sağlamak. YÜK HİÇBİR ŞEKİLDE DAR GELİRLİLERE YÜKLENMEYECEK. Makrofinansal istikrarı kalıcı bir şekilde tesis etmeliyiz.”

Umutlandım doğrusu.

Sıradaki Haber İçin Sürükleyin