İslam Memiş'in tv100.com'daki "Doom Spending Nedir?" başlıklı yazısı
Anlamı "Kıyamet Harcaması"
Ekonomide yeni bir tabir ve bugünlerde çok konuşuluyor.
Son yıllarda aşırı artan enflasyon, dünyada insanların alımı gücünün azalmasına, fakirliği iliklerine kadar hissetmesine ve geleceğe dair umutsuz olmasına neden oldu.
Yeni dünya düzeni olarak görebilirsiniz.
Varlık sahibi olamayacağını düşünen dünyada belli bir grup insan, para biriktirmeyi anlamsız buluyor.
Umutsuzluk harcaması işte tam da burada devreye giriyor.
"Kriz var ama AVM'ler tıklım tıklım, bu ne biçim kriz?" diyenler var ya, işte onların anlayamadığı bir harcama.
Özellikle gençler internette daha çok vakit harcadığından negatif içerikle maruz kalıyorlar.
Onları yönlendirmek, gelecek kaygısı oluşturmak, harcamaya ve tüketime yönlendirmek daha kolay oluyor.
Alım gücü az ya da hiç olmamasına rağmen gençler, pahalı giyim, tatil ve hazır gıdalara çok ama çok harcama yapıyor.
"Çok ama çok" sözü kişinin gelirine göre değerlendirilmelidir.
Özel bir araştırma şirketine göre Türkiye'de gençlerin yüzde 57'si geleceğe ilişkin planlama yaparken, yüzde 43'ü ise planlama yapmıyor.
Bu çok ciddi bir oran ve geleceğe dair endişe verici bir sonuç.
Araştırmanın devamında gençlerin "çok çalışmadan para kazanmak" istediğini söylüyor.
Yani, az iş çok para.
Yeni dünya düzeninde insan gücüne duyulan ihtiyaç her ne kadar azalsa da, tüketim alışkanlığı gelecekte çoğu nesillerin ne halde olacağını bize net göstermiş oluyor.
Yeni nesillleri (kendi istedikleri nesilleri) sosyal medyada yetiştiren küresel güç, harcama alışkanlıklarını şimdiden planlayabiliyor.
Burada en büyük görev anne ve babalara düşüyor.
Bireyler, çocuklarına vakit ayırmadıkça, iletişimlerini sağlam kurmadıkça, telkinlerini artırmadıkça maalesef durumlar daha da kötüleşecek.
Kimse kural koyuculardan medet beklememeli.
Herkesin görevi farklı.
Kural koyucular, kuralları koyar.
Kimsenin başında beklemez!
Bu yolculukta herkes yalnız.
2030'a kadar insan davranışlarında, nesillerde, ihtiyaçlarda, kanun, yasa, işleyiş her alanda çok yenilikler göreceğiz.
Çok kelimeler öğreneceğiz.
Değişim sürecindeki zamana ayak uydurmak zor ama imkansız değil.
Herkes 2030'da ektiğini biçecek.
Bugün biçtiğinden memnun olmayan, dönüp ektiğine bakacak!