Merkez BankasıPara Politikası Kurulu, şubat ayı faiz toplantısında politika faizi olan bir hafta vadeli repo ihale faiz oranının yüzde 45 düzeyinde sabit tutulmasına karar verdi.
Böylece uzun zamandır yapılan faiz artışı şimdilik durdu. Peki Merkez Bankası yeniden faiz artışına gidecek mi? İşte bununla ilgili çok dikkat çekici bir değerlendirme yapan ekonomim.com'dan Alaattin Aktaş, Merkez Bankası'nın ne zaman faiz artıracağını açıkladı.
İşte Alaattin Aktaş'ın yazısından bir bölüm
faiz politikasıyla ilgili bir yazı yazdı ve faizin
Yıllık enflasyonun mayıstan sonraki üç ayda 25 puan kadar düşmesi, Cevdet Akçay’ın çizdiği çerçeveye uygun gidilirse faizlerin indirilmesini gerektirmeyecek; çünkü aylık oranlara bakılacak.
Ama bakın şöyle bir durum ortaya çıkabilir...
Baz etkisi haziranda başlayacak, temmuz ve ağustosta ise çok belirginleşecek. Üç ayda yıllık oran 25 puan kadar düşecek. Bu durum, aylık oranlar Merkez Bankası’nın öngördüğünün çok üstünde artsa bile yaşanacak. Şimdi bu durumda bir yandan aylık tahmini şaşacak olan Merkez Bankası faiz artırmak ama diğer yandan yıllık oran gerilediği için siyasetçiler faiz indirmek isterse ne olacak? Bu durumda bir bilek güreşi yaşar mıyız?
Hayır yaşamayız!
Siyaset ne isterse o olur!
Bu varsayım bir yana faizi artırmak yönündeki isteklere siyaset nasıl yaklaşır dersiniz?
Bu sorunun yanıtını Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in seçimden sonra yabancı yatırımcıların Türkiye’ye olan ilgisinin çok artacağı yolundaki açıklamasının satır aralarında aramak gerekir.
Yabancı şimdi değil de niye seçim sonrasında gelecek ki? İktidar ve ekonomi yönetimi değişmeyeceğine göre değişecek olan ne?
Faizi mi artıracağız, kuru mu; ikisini birden mi?
Enflasyonu düşürmede ulusal paranın reel olarak değerlenmesinin önemine vurgu yapıldığını hatırlatmak isterim.
Bütün bunlar sanki seçim sonrasında, sanki mayısta bir faiz artışına gidilebileceğinin işareti gibi...